yük-deplasman eğrisi
Noun, Construction
yük-transfer eğrisi
Noun, Mechanics
eksenel yük
Noun, Construction
karayolu taşıyıcısının geri dönerken taşıyacağı yük
dava yükü: belirli bir sürede bir mahkemenin baktığı dava sayısı.
Noun
(okul) sınıfta alınan ders yükü
abonenin binasına elektrik veren tüm aygıtların birleşik okunması
ders kredi yükü
Noun, Education-Training
ders yükü
Noun, Education-Training
tekrarlı yük
Noun, Construction
sabit ağırlık: bir yapı veya teçhizatın yük olmadığı zamanki ağırlığı (bina, köprü vb.'nin temele binen ağırlığı gibi).
Noun
bir yükten kurtulmak
Verb
yüklemek (aşağı)
Information Technology
ek ders
Noun, Education-Training
yenilme yükü
Noun, Construction
bir işlemle ilgili çıkarları başlangıç aşamasında dağıtmak
Verb
konteynerin tamamını dolduran yük
bölünemez yük
Noun, Transport
taşıma sınırı
Noun, Transport
istiap haddi
Noun, Transport
(hisseler) komisyonsuz satılan
taşıma aracının tam yüklü olmaması
kısmi sipariş ya da teslim
(US) taşınabilen yük (ticari yük
bir işyerindeki maaş ve ücretlerin mali yükü
(elektrik) en yüksek güç yükü
kıt'a yükü
Noun, Military
bir komisyon veya uçağın bir yükü teslim ettikten sonra dönüşte boş gelmemek için aldığı yük
deprem tesiri, deprem yükü
Noun, Geology
palet ya da yük kabı şeklinde
tek ünite olarak yüklenmek üzere hazırlanmış bir grup mal
faydalı yük
Noun, Transport
rüzgâr yükü: rüzgârdan dolayı yapıya binen ilâve yük.
Noun
=
wing loading: kanat yükü, kanatların yüzey birimine isabet eden uçak ağırlığı.
iş yükü, bir kimsenin/grubun/makinenin yapması gereken iş miktarı.
Noun
belirli bir dönemde bir işçinin/ makinenin/kimsenin çalışma saatleri toplamı.
Noun
hileli zar kullanmak
Verb
(fotoğraf makinesi) film koymak
Verb
bir gemiye dökme mal yüklemek
Verb
yük alanı
Noun, Transport
elektrik panosu
Noun, Electricity-Electronics
yük altında şekil değiştirme
(geminin) yük su çekimi.
Noun
yük katsayısı, üretecin ortalama gücünün tepe güce oranı.
Noun
bir trene mal yüklemek
Verb
gemiye dökme yük almak
Verb
kullanım kapasitesinin kurulu kapasiteye oranı
su kesimi, yük çizgisi, hamule su kesimi: gemi yüklü iken dalacağı su düzeyini gösteren çizgi.
Plimsoll line ile ayni anlama gelir.
Noun
yük platformu
Noun, Transport
yük oturma davranışı
Noun, Construction
enerji dağıtım istasyonlarındaki aşırı yükü kaldırmak için belirli bölgelerde kısa süre elektriği kesme
birini küfür yağmuruna tutmak
Verb
birini iltifatlara boğmak
Verb
birine iltifatlar yağdırmak
Verb
bakmak, göz atmak, dinlemek, farkına varmak.
kazık yük testi
Noun, Construction
net ağırlığın brüt ağırlığa oranı
net ağırlığın brüt ağırlığa oranı
standartlaştırılmış yük elemanı
Noun, Transport