meyve

Turkish-English Translation

  1. Noun, Botany fruit
  2. Noun culmination
  3. sangria
  4. cross- over store
  5. fructification
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Başka yerde sınıflandırılmamış meyve ve sebzelerin işlenmesi ve saklanması (NACE kodu: 10.39)
Other processing and preserving of fruit and vegetables (NACE code: C10.3.9) Noun, Trades-Professions
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalardaki meyve ve sebze perakende ticareti (NACE kodu: 47.21)
Retail sale of fruit and vegetables in specialised stores (NACE code: G47.2.1) Noun, Trades-Professions
bu ağacın pişirilerek yenen meyvesi
plantain
Elma şarabı ve diğer meyve şaraplarının imalatı (NACE kodu: 11.03)
Manufacture of cider and other fruit wines (NACE code: C11.0.3) Noun, Trades-Professions
Meyve ve sebzelerin toptan ticareti (NACE kodu: 46.31)
Wholesale of fruit and vegetables (NACE code: G46.3.1) Noun, Trades-Professions
Sebze ve meyve suyu imalatı (NACE kodu: 10.32)
Manufacture of fruit and vegetable juice (NACE code: C10.3.2) Noun, Trades-Professions
ağaçtan düşen meyve
windfall
bostanda yetiştirilen sebze veya meyve
truck
daldaki meyve
fructus pendentes
kızılcığa benzer bir meyve
cranberry
memleket dışında yetiştirilen meyve
us- grown fruit
olgun meyve
ripe fruit
olmuş meyve
ripe fruit
sebze ve meyve
greengrocery
seyyar meyve
costermonger
taze meyve
raw fruit
tek çekirdekli meyve
stone fruit
yenilebilir bir meyve
berry
yumuşak meyve
soft fruit
meyve ağacı
fruit- tree
meyve ağacı
fruit-tree
meyve ağacı üzerinde çiçek kümesi
blossom
meyve aromalı
fruity Adjective, Food-Kitchen
meyve bahçesi
fruit ranch
meyve bahçesi
orchard
meyve bahçesi
(US) fruit ranch
meyve çekirdeği
pyrene
meyve çekirdeği
stone
meyve çiftçisi
fruit farmer
meyve dükkânı
fruit shop
meyve gibi
fruity Adjective, Food-Kitchen
meyve kapağı
lid
meyve kokteyli
fruit cocktail
meyve kokulu
fruity Adjective, Food-Kitchen
meyve konservesi
fruit jar
meyve konservesi yapmak
to preserve fruits Verb
meyve özü
pulp
meyve rekoltesi
fruits
meyve salatası
fruit salad Noun, Food-Kitchen
meyve salatası
fruit- salad Noun
meyve şekeri
fruit sugar
meyve şekeri
fructose
meyve sıkacağı
squeezer Noun, Food-Kitchen
meyve sineği
fruit fly Noun, Zoology
meyve sineği
fruit fly (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
meyve suyu
juice
meyve suyu
fruit juice
meyve suyu ile yapılan içecek
squash
meyve tadında
fruity Adjective, Food-Kitchen
meyve ürünü
fruits
meyve vagonu
fruit car
meyve veren
fruitful
meyve verme
bearing
meyve vermek
to bear fruit Verb
meyve vermek
to fruit Verb
meyve veya sebze kabuğu
peel
meyve ya da peynir kabuğu
rind
(konsantre meyve suyundan yapılmış) bir tür tatlı içecek
cordial
ağaçlardan meyve çalmak
to scrump Verb
çok meyve vermek
to produce a large quantity of fruit Verb
elle toplanan meyve miktarı
pick
pişirilmeye uygun meyve (özellikle elma
cooker
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bitkilerin, çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişip ... tohumları taşıyan kısmı, yemiş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.