nut

  1. (ceviz, fındık, badem, kestane gibi) sert kabuklu yemiş.
    chestnut: kestane.
    hazelnut: fındık.

    walnut: ceviz.
    groundnut: yer fıstığı.
    almond: badem.
    pistachio: şam fıstığı.
  2. (ceviz içi, fındık içi vb. gibi) kuru yemiş.
  3. Botany sert kabuklu ve tek çekirdekli meyve (kestane, palamut, fındık, ceviz vb.).
    nut grow: fındıklık.
  4. deli, ahmak, budala, çatlakkafa.
    off one's nut: deli, kaçık, bir tahtası eksik.
    You must be
    off your nut: Sen aklını kaçırmışsın.
  5. meraklı, hevesli, kurt, bir şeyin meraklısı/kurdu/müptelâsı.
  6. (vida, cıvata) somun.
  7. Music (telli sazlarda) gergi mesnedi: tellerin altında bulunan ve telleri gergin tutan destek.
  8. Printing (bkz: en ) (2)

  9. nuts:
    argo - kaba taşak.
  10. kafa.
  11. ceviz (veya fındık vb. gibi kabuklu yemiş) toplamak.
    go nutting: ceviz/fındık toplamaya gitmek.
çok canı sıkılmak, kızmak, öfkelenmek, tepesi atmak.
oynatmak Verb
kaçık
areca ile ayni anlama gelir. bu ağacın cevize benzer meyvesi.
iki dirhem bir çekirdek
tembul fıstığı.
Brezilya cevizi: G. Amerikada yetişen
Berthollitia excelsa ağacının üçgen kesitli, koyu kahverengi
kabuklu, içi cevize benzer meyvesi.
Noun
kelebek başlı somun.
cashew ile ayni anlama gelir. baladur fıstığı: bu ağacın böbrek şeklinde ve kavrularak yenen çok lezzetli gevrek meyvesi.
kertik başlı somun.
tohumları kahve yerine kullanılan yüksek bir ağaç
(Gymnocladus dioicus).
kola cevizi: kafein ve teobromin içerir. Hafif içecek ve şuruplar yapmakta kullanılır.
biyel civatası Noun
kokila cevizi
(Attalea funifera): G. Amerikada yetişen bir tür palmiyenin sert kabuklu oval meyvesi. Noun
bağlama somunu
zencefilli kurabiye. Noun
çetin ceviz
fildişi kozalağı: G. Amerikada yetişen fildişi ağacının kozalağı olup nebatî fildişi adı ile düğme, süs
eşyası vb. yapmakta kullanılır.
Noun
diğer palmiyelerin buna benzer kozalakları. Noun
kola cevizi: kafein ve teobromin içerir. Hafif içecek ve şuruplar yapmakta kullanılır.
kola ile ayni anlama gelir. kola cevizi: B. Afrika, Antil adaları ve Brezilyada yetişen kola cevizi
ağacının kestane büyüklüğünde meyvesi. Kafein ve teobromin içerir. Eskiden soğuk şerbet yapmakta kullanılırdı.
bağlantı somunu
Çin eriği kurusu.
emniyet somunu, kilit somunu. Noun
(iri) cıvata somunu. Noun
macadamia ile ayni anlama gelir. makadamya cevizi: bu ağacın sert kabuklu, içi yenen meyvesi.
fıstık.
film delisi Noun
film meraklısı Noun
film hastası Noun
pili ile ayni anlama gelir. bu ağacın bademi.
kılavuz somun
çamfıstığı Food-Kitchen
çam fıstığı Food-Kitchen
pistachio ile ayni anlama gelir. şamfıstığı, Antep fıstığı.
yağlı ceviz: G Amerikada yetişen
Caryocar nuciferum ağacının iri ve yağlı cevizi. Noun
salmastra somunu.
cıvata somunu
kelebekli/kulaklı somun. Noun
zor adam
bağlantı somunu
bijon Noun, Transport
butternut ile ayni anlama gelir. beyaz ceviz: K. Amerikada yetişen içi beyaz, yağlı bir ceviz.
kelebekli/kulaklı somun. Noun
kelebekli somun.
fındıkotu
(Cyperus rotundus): ayak otugillerden fındık gibi kök urları olan bir tür ot.
cocograss
ile ayni anlama gelir.
Noun
tımarhane
somun anahtarı
fındık çamı
(Pinus monophylla, P. edulis): Amerikada Kayalık dağlarda yetişen meyvesi yenir bir tür çam. Noun
rondela
başarılması güç iş
etkilenemeyen kimse
çatallı iş
çetin ceviz
idaresi güç kimse

cola ile ayni anlama gelir. kola cevizi ağacı
(Cola acuminata) : küçük bir tropik ülke ağacı.
çetin ceviz
çetin ceviz, dikkafalı, inatçı, anlaşmaya yanaşmayan/idaresi güç kimse, çetin/çatallı iş, müşkül mesele.
biriyle paylaşılacak kozu olmak Verb
çatal anahtar

cola ile ayni anlama gelir. kola cevizi ağacı
(Cola acuminata) : küçük bir tropik ülke ağacı.