obstruction

English-Turkish Translation

  1. Noun engel, mani, hail.
  2. Noun engelleme, mani olma.
  3. Noun (a) tıkanıklık, (b) set, mania, engel olan/tıkayan şey, barikat.
    an obstruction in the road.
  4. Noun (Parlamentoda) müzakereleri kasten geciktirme, tasarının kanunlaşmasını engelleme.
  5. Noun, Medicine tıkanım, tıkanma.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

gastric-outlet obstruction (GOO)
mide çıkış obstrüksiyonu Noun, Medicine
gastric-outlet obstruction (GOO)
gastrik çıkış obstrüksiyonu Noun, Medicine
bowel obstruction
bağırsak tıkanıklığı Noun, Medicine
bowel obstruction
bağırsak tıkanması Noun, Medicine
light obstruction
ışık engeli
policy of obstruction
engelleme politikası Noun
to be guilty of obstruction
trafiği tıkamaktan ceza yeme
to cause an obstruction
bir engel oluşturma
to practise obstruction
(politika) engel yaratma
to practise obstruction
(parlamento) müzakerelerin ilerlemesine mâni olma
obstruction guard
(tramvay) ön siper
obstruction guard
(demiryolu) kar küreme aleti
obstruction of an easement
bir irtifak hakkının kullanılmasını engelleme
obstruction of an easement
irtifak hakkının kullanılmasını engelleme
obstruction of another car
başka bir arabanın hareket etmesine engel olma
obstruction of another car
bir başka arabanın hareket etmesine engel olma
obstruction of bankruptcy
iflas muamelelerini engelleme
obstruction of polling
oy kullanmayı engelleme
obstruction of the highway
yolun tıkanması
obstruction on the line
trafiği tıkama
obstruction to navigation
seyrüseferi engelleme
wilful obstruction of traffic
trafiği kasten tıkama
English-Turkish phrases from Zargan's own database