orta

Turkish-English Translation

  1. centre
  2. heart
  3. middle
  4. average
  5. Information Technology medium
  6. mainstream
  7. midst
  8. intermediary
  9. in between
  10. navel
  11. moderate
  12. medial
  13. Information Technology intermediate
  14. in-between
  15. middling
  16. centrum
  17. mid
  18. the common run
  19. mean
  20. mezzo
  21. mesne
  22. mesial
  23. middle part
  24. central part
  25. central (thing
  26. mediocre
  27. midmost
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

orta kademeli
mid-level Noun
orta ve uzun vadede
in the medium and long term Adverb
ortayolcu
middle-of-the-roader Adjective
Teknik ve mesleki orta öğretim (NACE kodu: 85.32)
Technical and vocational secondary education (NACE code: P85.3.2) Noun, Trades-Professions
ulu orta
overtly Adverb
ulu orta
blatantly Adverb
orta alan
middle distance
orta amerika
central america
orta Amerika
middle america
orta amerika ortak pazarı
central american common market (cacm)
orta ateş
medium heat Food-Kitchen
orta ateşte
over medium heat Food-Kitchen
orta avrupa saati
Mid-European Time
orta boy
middle size
orta boy araba
intermediate
orta boydaki işletme
middle-sized plant
orta boylu
middle sized
orta boylu
middle-sized
orta büyüklükte
middling large
orta büyüklükte
medium size
orta büyüklükte
moderate sized
orta büyüklükte otomobil
intermediate-sized car
orta büyüklükte otomobil
immediate-sized car
orta büyüklükteki
medium sized
orta büyüklükteki araba
economy sized car
orta büyüklükteki devlet
medium-ranking state
orta büyüklükteki devlet
medium- ranking state
orta büyüklükteki işletme
medium enterprise
orta büyüklükteki otomobil
pony car
orta büyüklükteki sanayi
medium sized industry
orta büyüklükteki sanayi I
medium size industry
orta büyüklükteki şehir
medium-sized town
orta çağ
Middle Ages
orta çağ
Middle Age
orta çizgi
en-dash Information Technology
orta çizgi
center line
orta da
in the middle
orta da bırakmak
to leave someone in the lurch Verb
orta da kalmak
to be caught in the middle Verb
orta da kalmak
to be left homeless Verb
orta daki
middle
orta daki
mid
orta dalga
median waves
orta dalga
medium wave
orta dalga (radyo) istasyonu
medium wave station
orta dalga istasyonu
medium wave station
orta dalga radyo
standard broadcast
orta derecede kuvvetli ses
mezzo forte
orta derecede yoğunlaşmış piyasa
moderately-concentrated market Noun, Competition Law
orta derecede yumuşak ses
mezzo piano
orta direk
mainmast
orta direk
middle class
orta düzeyde
moderately Adverb
orta düzeyde olma
mediocrity Noun
orta eğitim
post primary education
orta eğitim
secondary education
orta elçi
minister
orta fiyat
medium price
orta fiyat grubu
medium price range
orta fiyatlı otel
medium-priced hotel
orta gelir
(US) median income
orta gelir
median income
orta gelir dilimi
middle income bracket
orta gelir düzeyli ülkeler
middle-income countries Noun
orta gelirli
middle income brackets
orta gelirli sınıf
middle-bracket income
orta gelirli sınıf
middle bracket income
orta gelirli sınıflar
middle income classes Noun
orta gelirli turist
medium-income traveller
orta gerilim
medium voltage (MV) Noun
orta güverte
middle deck
orta halli
modest Adjective
orta halli
middle-class
orta hizmetçisi
housemaid
orta hizmeti
domestic service
orta irtifa
medium-altitude Adjective, Aviation
orta kademe
mid-level Noun
orta kademe memur
middle echelon staff member
orta kademe yönetici
middle echelon staff member
orta kademe yöneticisi
middle manager
orta kademe yönetim
middle management
orta kalibre
medium-caliber Adjective, Military
orta kalınlıkta sac
tank iron
orta kalite
good medium
orta kalite
middle quality
orta kalite ürün
middlings
orta karar
of middling quality
orta karar
tolerable
orta karar
moderately Adverb
orta kulak
middle ear
orta menzil
medium-range Adjective, Military
orta menzilli balistik füze
intermediate-range ballistic missile Noun, Military
orta menzilli bombardıman uçağı
medium range bomber
orta menzilli füze
medium-range missile
orta menzilli füze
intermediate range rocket
orta mesafe koşu
middle distance running Noun, Sports
orta mor
medium purple Adjective
orta öğretim
high school education
orta öğretim
secondary education
orta okul
secondary school
orta okul
(US) trade school (US) high school
orta okul
intermediate school
orta okul
junior high school
orta okul
secretary school
orta okul
(Br) middle school
orta ömürlü aktifler
medium term assets Noun
orta parti
centre party
orta piyasa
middlemarket
orta riskli
medium-risk Adjective
orta saha
midfield Noun, Football
orta saha oyuncusu
midfielder Noun, Football
orta sapma
mean deviation
orta şarap
medium carmine Adjective
orta şarap
pale carmine Adjective
orta şekerli
(coffee) with a middling amount of suger in it
orta şerit
central lane
orta seviyede bulunan
intermediate
orta sıklet
middle weight
orta sınıf
middle class
orta sınıf
bourgeoisie
orta sınıf
bourgeois
orta sınıf halk
common run
orta sınıftan
bourgeois
orta tabakaya mahsus
middling
orta vade
intermediate- term
orta vade
medium term
orta vade tahmini
mean-range forecast
orta vadede
in the medium term
orta vadeli
medium-dated
orta vadeli
medium-term Adjective
orta vadeli finansman
medium-range (medium-term) financing
orta vadeli kredi
medium-term credit
orta vadeli kredi
term loan
orta vadeli kredi
medium- term credit
orta vadeli kredi
medium-term loan
orta vadeli kredi
intermediate- term credit
orta vadeli senetler
medium-term securities Noun
orta vadeli ticari kredi
medium-term commercial credit
orta yaş
mid life
orta yaş
middle age
orta yaşlı
(Fr.) entre deux ages
orta yaşlı
middle aged
orta yaşlı
middle-aged
orta yaşlı zengin kişi
glam
orta yer
heart
orta yer
middle
orta yer
midst
orta yol
middle course
orta yol
mean course
orta yol politikası
policy of the middle road Noun
orta yoldan gitmek
to take a middle course Verb
orta yoldan gitmek
to keep a middle course Verb
orta yönetici sınıfı
middle management executive
orta yükseklik
mean height
orta yuvarlak
centre circle Noun, Football
(boks) orta sıklet
middle weight
(coğrafya) orta kuşak
variable zone
(kalite) orta kalite
good medium
araç boyuna orta düzlemi
median longitudinal plane of the vehicle Noun, Transport
bir aletin orta yeri
shank
bir kilisenin orta bölümü
nave
geminin orta kısmı
waist
ideal orta yol
just medium
karayollarında orta refüj
centre strip
karayollarında orta röfüj
centre center strip
radyo orta dalgası
medium wave Noun
saygın orta sınıftan olmak
to belong to the respectable middle class Verb
tekerlek orta düzlemi
wheel center plane Noun, Transport
toplumun aşağı orta sınıfı
petit e bourgeoisie
üst orta sınıf
upper middle classes
yüksek orta sınıf
haute bourgeoisie
yüksek orta sınıf oteli
upper-bracket hotel
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İki uçtan ... olan yer
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.