oturum

Turkish-English Translation

  1. Noun, Software session
  2. meeting
  3. hearing
  4. sitting
  5. Noun seance
  6. banc
  7. (court) hearing
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(Senato'nun) kapalı oturumu
executive session
açılış açılma oturumu
opening session
açılış oturumu
opening (day) session
açılış oturumu
inaugural meeting
açılış oturumu
opening session
bir komisyon oturumu
session of a commission
bir mahkeme ya da benzer kuruluşun oturumu
sederunt
bütçe oturumu
budget session
gümrük tarifesi oturumu
tariff session
jüri üyelerinin oturumu
panellation
kapanış oturumu
tidying-up session
kapanış oturumu
closing sitting
kapanış oturumu
closing session
Kongre ve Senato'nun birlikte oturumu
joint convention
mahkemenin olağanüstü oturumu
extraordinary session of the court
mahkemenin oturumu
session of a court
meclis oturumu
session of the parliament
meclis oturumu
sitting of parliament
parlamento oturumu
parliamentary proceeding
parlamento oturumu
congressional seat
parlamento oturumu
(US) congressional seat
pazarlık görüşmeleri oturumu
bargaining session
planlama oturumu
planning session
resmi açılış oturumu
formal opening letter
resmi açılış oturumu
formal opening sitting
sabah oturumu
morning session
televizyon açık oturumu
panel show
yasama oturumu
legislative session
(mahkemede) kapalı oturum
(Lat.) in camera
(parlamento) ortak oturum
joint session
(parlamentoda) ortak oturum
joint session
(politika , Br) kritik oturum
field night
(Senato) Kongre'de kapalı oturum
congressional hearing
açık oturum
debate
açık oturum
public meeting
açık oturum
panel
açık oturum
discussion
açık oturum
forum
açık oturum
hearing in public
açık oturum
teach in
açık oturum
panel meeting
açık oturum
open sitting
açık oturum
open session
açık oturum
open court
açık oturum
panel discussion Noun
açık yapılan oturum
in open court
adi oturum
ordinary session
alelacele yapılan oturum
on-the-run session
birleşik oturum
plenum
birleşik oturum
joint session
devamlı oturum
permanent session
gelecek oturum
forthcoming session
genel oturum
full session
gizli oturum
closed-down meeting
gizli oturum
secret session
gizli oturum
closed court
gizli oturum
meeting in private
gizli oturum
closed session
gizli oturum
in camera
gizli oturum
closed-door conference
gizli oturum
meeting in camera
kamuya açık oturum
open session
kapalı oturum
trial in camera
kapalı oturum
indoor meeting
kapalı oturum
private sitting
kapalı oturum
a huis clos
kapalı oturum
within closed doors
kapalı oturum
closed-door hearing
kapalı oturum
closed session
kapalı(gizli) oturum
in camera
kapanmak üzere olan oturum
closing session
Kongre'nin bütün üyelerinin katıldığı oturum
general term
normal oturum
regular session
olağanüstü oturum
extraordinary session
olağanüstü oturum
emergency session
ortak oturum
joint meeting
özel oturum
special session
özel oturum
private session
özel oturum
private sitting
parlamentoda müşterek oturum
joint session
şifresiz oturum
clear session Information Technology
son oturum
closing session
son oturum
final session
toplu oturum
panel Noun
uzun süren oturum
overtime session
oturum açılışı
opening of the session
oturum açmak
to open a court Verb
oturum açmak
to log in, login, log on, logon Verb, Information Technology
oturum esnasında
during the sitting
oturum günü
law d
oturum halinde
in session
oturum kapamak
to log out Verb, Information Technology
oturum kapamak
to log off Verb, Information Technology
oturum tutanakları
minutes of the meeting Noun
oturum yapmak
to sit in court Verb
oturum yapmak
(US) to hold a hearing Verb
(Senato) oturum yapmak
to hold a hearing Verb
açık oturum halindeki mahkeme
open court
hakimin oturum dışı konularda çalıştığı oda
chamber
hâkimin oturum dışı konularda çalıştığı oda
chamber
hâkimin oturum dışı yaptığı adli işler
chamber business Noun
iki oturum arasındaki süre
adjournment Noun, Law
kapalı oturum halinde soruşturma yapmak
to hold an inquiry behind closed doors Verb
kapalı oturum odası
camera Noun
kapalı oturum yapmak
to sit in private Verb
kapalı oturum yapmak
to sit in chambers Verb
küçük oturum birimlerine ayrılmış büyük bina
converted flats
mahkemenin oturum yaptığı gün
judicial day
özel oturum yapmak
to sit in privacy Verb
parlamentonun oturum özetleri
parliamentary summary Noun
tam heyet halinde oturum yapan mahkeme
full court
Avrupa Parlamentosu Resmi Oturum Tutanakları
European Parliament Sittings Official Reports Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir kurul veya meclisin çözülmesi gereken ... için yaptığı toplantı, celse
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.