pull out

  1. (a) yola çıkmak, hareket etmek, (b) (bir işten) çekilmek, ayrılmak, elini eteğini çekmek, ilişiğini kesmek, (c) çekip çıkarmak.
çek defterini çıkarmak Verb
çekmek Verb
(a) dışarı çekme/çekiş, (b) harekete geçiş, (c) çekilen şey. Noun

pullback ile ayni anlama gelir. çekilme, askerî kuvvetleri geri çekme. Noun
(uçak) yatay uçuşa geçme, pike yaptıktan sonra uçağı yatay olarak uçurma. Noun
oyunbozanlık etmek Verb
kredi konsorsiyum'dan çekilmek Verb
istasyondan kalkmak Verb
başkasına yardım etmek için belaya girmek Verb
güçlüklere rağmen başarmak, (yapıncaya kadar) akla karayı seçmek.
We just pulled the game out of the
fire: Maçı güç bela kazandık.
Pull one's chestnut out of the fire: paçayı kurtarmak, bir işten zararsız sıyrılmak.
birini zor bir durumdan kurtarmak Verb
başkası için kendini ateşe atmak, başkasına yardım için belaya girmek.
başarmak için bir yolunu bulmak Verb
bir işin hamallığını yapmak Verb
olanaksız görünen bir durumdan kurtulmak Verb
başkasına yardım için belaya girmek Verb
hükümeti buhrandan çıkarmak Verb
.: birinin ayağını kaydırmak, işlerini altüst etmek.
(a) dışarı çekme/çekiş, (b) harekete geçiş, (c) çekilen şey. Noun

pullback ile ayni anlama gelir. çekilme, askerî kuvvetleri geri çekme. Noun
(uçak) yatay uçuşa geçme, pike yaptıktan sonra uçağı yatay olarak uçurma. Noun