quarter

dörtte bir, çeyrek.
a quarter of an apple: dörtte bir elma.
divide into quarters: dörde bölmek, dört kısma ayırmak.
dörtte bir dolar = 25 sentlik sikke.
çeyrek saat, 15 dakika.
He stayed there for an hour and a quarter.
yılın dörtte biri, 3 ay.
The bank sends out a statement each quarter: Banka her üç ayda bir hesap
özeti gönderir.
a quarter's rent: üç aylık kira.
quarter day: üç aylık maaş veya kira ödeme günü: İngilterede 25 Mart, 24 Haziran, 29 Eylül, 25 Aralık.
Astronomy dördün, terbi, ayın tam bir dönme süresinin dörtte biri.
first/last quarter: ilk/son dördün.
öğretim yılının dörtte biri.
spor karşılaşma süresinin dörtte biri.
dörtte bir kilo/libre.
çeyrek/dörtte bir mil.
quarter miler: çeyrek millik koşucu.
dörtte bir yarda = 9 inç.
ağırlık birimi olarak 25 libre
ABD veya 28 libre
Brit..
dört cihetten biri.
semt, mahalle, havali, bölge, civar, taraf.
We shall get no help from that quarter: O taraftan bize yardım gelmeyecek.
quarters: (a) yerleşim alanı, geçici konut, (b)
ask. kışla, ordugâh, karargâh, konak yeri.
(kimliği açıklanmayan) hükümet yetkilisi, makam, kaynak.
He received secret information from a high
quarter: Gizli haberi yüksek bir makamdan aldı.
(harpte esir alınan düşmana gösterilen) merhamet, insaf, acıma, aman, müsamaha.
to cry quarter:
aman/merhamet dilemek.
to give quarter: merhamet etmek.
no quarter: aman vermez, amansız, merhametsiz.
give no quarter: aman vermemek.
kesilmiş hayvan gövdesinin dörtte biri.
fore quarter: kol, omuz (et).
hind quarter: but (et).
Maritime Traffic (a) gemi bordasının kıça doğru her iki tarafı.
quarter deck: kıç güvertesi, subaylara mahsus güverte.

on the quarter: kıç omuzluğunda(n). (b) geminin arka tarafında eksenle her iki yönde 45° açı yapan çizgilerle sınırlı alan.
quarter wind: kıçın yan tarafından esen rüzgâr. (c) harp veya talim zamanında tayfaya ayrılan yer.
dört eşit parçaya ayırmak, dörde bölmek.
bölmek, kesmek, ayırmak, parçalamak.
quarter the cake into six pieces: pastayı 6 parçaya ayırmak.
(ihanet cezası vb. olarak) insan vücudunu dört parçaya ayırmak.
evlere/kışlalara/konutlara yerleştirmek, iskân etmek, oturtmak.
be quartered with/on someone:
(asker) birinin evine yerleştirilmek.
(köpek) her tarafa koşup av aramak.
Maritime Traffic rüzgâr arkadan gelecek şekilde yol almak.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt

English Turkish Phrases

have one's quarter on the second floor

ikinci katta oturmak Verb

pay one's rent at the end of each quarter

kirayı her üç aylık dönem sonunda ödemek Verb

take up one's quarter

(bir yerde) oturmaya başlamak Verb

take up one's quarter with

… : gidip … in yanına yerleşmek.

apply to the proper quarter

doğru yere başvurmak Verb

ask for quarter

barınak istemek Verb

be paid by the quarter

üç ayda bir ödenmek Verb

broad on the quarter

geminin gidiş yönü ile 135° yapan.

tüccar mahallesi

faaliyet yeri

ticaret yeri

üç takvim ayı

üç aylık süre

Çin mahallesi

aman talep etmek Verb

cry quarter

muharebede aman dilemek Verb

diplomatic quarter

diplomatik çevre

excellent quarter

çok güzel mesken

first quarter

ilk dördün, birinci terbi: ay yüzeyinin hilâlden takriben bir hafta sonra 1/4 yüzeyinin aydınlandığı zaman. Noun

mali dönem

emin kaynaktan

emin bir kaynaktan

kusura bakmamak Verb

mazur görmek Verb

müsamaha göstermek Verb

hoşgörmek Verb

yarıyıl sömestre

sanayi merkezi

son dördün, ikinci dördün/terbi: dolunaydan sonra ayın tam yarısının aydınlık göründüğü gece (yedinci gece). Noun

Latin quarter

Lâtin mahallesi: Pariste Sen nehri güneyinde öğrenci ve artistlerin oturduğu semt.

licenced licensed quarter

genelevlerin bulunduğu mahalle

living quarter

mesken

manufacturing quarter

fabrika binası Noun

peak in the first quarter

ilk üç aylık dönem içindeki erişilen doruk

poor quarter

fakir mahalle

poor quarter

yoksul mahalle

receive quarter

bağışlanmak Verb

refer to the appropriate quarter

gerekli merciye göndermek Verb

residential quarter

iskân bölgesi

residential quarter

mesken

slum quarter

kenar mahalle

working- class quarter

işçi sınıfı mahallesi

working quarter

işçi mahallesi

quarter bell

(saat) çeyreği vurma

quarter binding

yarı vidala meşin cilt

quarter breed

melez (beyaz ile kızılderiliden doğan

quarter chest of tea

çay sandığı

quarter crack

sand crack Noun

quarter d

üç aylık bir dönemin ilk günü

quarter day

üç ayda bir gelen hesap ödeme günü

quarter day

üç aylık bir dönemin ilk günü

quarter dollar

(US) doların dörtte biri

quarter earnings

üç aylık kazanç

quarter final

çeyrek final

quarter grain

dörde dilinmiş kütüğün damarları. Noun

quarter horse

(ABD'de) çeyrek mil koşu atı. Noun

çeyrek saat

(araba) arka cam

dörtlük nota. Noun

dörtte bir

çeyrek saat

çeyrek

quarter oneself on sb

birinin evinde konaklamak Verb

quarter page

(reklam) dörtte bir sayfa

quarter past

çeyrek geçe

quarter rest

dörtlük fasıla. Noun

quarter round

dörtte bir daire kesitli çıta/pervaz Noun

quarter section

bir mil kare arazinin dörtte biri. Noun

quarter sessions

üç ayda bir açılan sulh mahkemesi. Noun

(Br) çul

çeyrek kala

iki-dörtlü. Noun

üç aylık taksit

üç aylık ödeme

üç aylık kira

(at) a quarter to two

on ikiye çeyrek kala

about a quarter of an acre

dönüm Noun, Mathematics

black quarter, symptomatic anthrax

blackleg ile ayni anlama gelir. karabacak: koyun ve sığırlarda
Clostridium chauvoei adlı

toprak bakterilerinin sebep olduğu, bacağın yukarı kısmında içi gaz dolu , ıstırap verici şişkinlikler şeklinde görülen bulaşıcı, öldürücü bir hastalık.

court of quarter session

(Br) Cezai Sorunlar Mahkemesi

every quarter of an hour

her çeyrek saatte bir

final- quarter figures

son üç ayın rakamları Noun

first quarter of ...

...'in birinci çeyreği Noun, Economics

for a quarter century

çeyrek asırdır Adverb

for a quarter century

çeyrek yüzyıldır Adverb