raw

  1. çaylak
  2. çiğ, pişmemiş.
    raw meat/vegetables. You can eat carrots cooked or raw.
  3. işlenmemiş, ham, doğal halde.
    raw material: ham madde.
    raw cotton: işlenmemiş pamuk.
  4. derisi sıyrılmış, açık (yara vb.), sızlayan, acıyan.
    a raw cut. My back felt raw from the heat of the sun.
  5. kaba, incelmemiş, kaba saba, yontulmamış.
  6. cahil, bilgisiz, acemi, toy.
    a raw recruit: acemi asker.
    a raw hand: acemi işçi.
  7. açık saçık, müstehcen, ayıp, kaba.
    a raw joke. a raw portrayal of human passions.
  8. haşin, merhametsiz, zalim.
  9. yeni, taze, yeni yapılmış.
  10. saf, katışıksız, karıştırılmamış.
    raw colors. raw whiskey.
  11. soğuk ve nemli, üşütücü.
    A raw wind. He went out in the raw London night.
Tarımsal hammaddelerin, canlı hayvanların, tekstil hammaddelerinin ve yarı mamul malların satışı ile
ilgili aracılar (NACE kodu: 46.11)
Noun, Trades-Professions
Tarımsal hammadde ve canlı hayvanların toptan ticareti (NACE kodu: 46.2) Noun, Trades-Professions
birinin yarasına basmak Verb
(a) çırıl çıplak, anadan doğma.
They went for a swim in the raw. (b) apaçık, açıkça.
His books
describe life in the raw. (c) doğal, el değmemiş.
Nature in the raw.
acemi
deneyimsiz
yarasına/hassas yerine dokunmak, yarasını/derdini deşmek, açık yaraya neşter vurmak.
His wife's words
touched a raw nerve.
touch someone on the raw spot: bam teline basmak.
sıska
kemikleri çıkmış
işlenmemiş veri
hammadde
iptidai madde
haksızlık, haksız muamele. Noun
kaba/ham iplik. Noun
taze meyve
ham maddeler Noun
hammaddeler Noun
acemi çırak
ham/ilkel/iptidaî madde.
Wool is a raw material of yarn. Coal and oil are important raw materials for the plastic industry. Noun
Hammadde ve Malzeme Accounting
hammadde kurulu
ham madde kurulu
hammadde içeriği
ham madde içeriği
hammadde ithali
ham madde ithali
hammadde envanteri
ham madde envanteri
ham madde piyasası
hammadde piyasası
hammadde alanı
hammadde üreten ülke
ham madde üreten ülke
ham madde alımları Noun
hammadde alımları Noun
ham madde ihtiyacı
hammadde ihtiyacı
hammadde kıtlığı
ham madde kıtlığı
hammadde tedariki
farin Noun, Mining
pastörize edilmemiş süt. Noun
işlenmemiş veya işlenmiş
hammadde
ham ürünler
hammadde
cahil
acemi çaylak
esas not/sayı, ayarlanmamış/düzeltilmemiş not/sayı. Noun
ham puan Noun, Education-Training
sienna
ham ipek. Noun
ham ipek Noun, Textile Industry
saf ispirto. Noun
acı su
ham halde
ham madde stoku hiç bulunmamak Verb
hammadde stoku hiç bulunmamak Verb
hammadde giderleri Noun
hammadde maliyeti
gümrüksüz hammadde
gümrüksüz ham madde
gümrüksüz hammade
hammaddelerin ekonomik kullanımı
hammadde tasarrufu
bitmiş ürünlerin hammadde ile takası Noun
bir makineyi hammadde ile beslemek Verb
bir makineyi hammadde ile beslemek Verb
haksızlığa/gadre uğramak, zulüm görmek.
He thinks he's got a raw deal from the life.
ham madde ihtiyacını karşılamak Verb
hammadde ihtiyacını karşılamak Verb
hammadde ihtiyacı
hammadde kıtlığı
hammadde kıtlığı
hammadde stoku
hammadde tedariki
yarasına/hassas yerine dokunmak, yarasını/derdini deşmek, açık yaraya neşter vurmak.
His wife's words
touched a raw nerve.
touch someone on the raw spot: bam teline basmak.