refusal

  1. Noun red, geri çevir(il)me, kabul etmeme/edilmeme, imtina, red cevabı.
    refusal to obey an order: bir
    emre itaat etmeme.
    to give a flat refusal: düpedüz reddetmek.
    I will take no refusal: İtiraz kabul etmem; lâmı cimi yok!
  2. Noun kabul veya reddetme hakkı.
    the first refusal: bir mal başka alıcılara gösterilmeden önce satın
    alıp almama hakkı.
    have the refusal of: kabul edip etmemeye hakkı olmak.
    have the first refusal of sth: mal başka alıcıya gösterilmeden seçme hakkına sahip olmak.
    If you sell your house will you let me have the first refusal? Evini satışa çıkarırsan önce bana haber ver(ir misin?).
keyfi ret
alivre almak Verb
kesin red
kesin red
şufa hakkı
açıkça ret
birine rüçhan hakkı tanımak Verb
ret halinde
birinin sessizliğini ret gibi yorumlamak Verb
geri çevrilmek
reddedilmek
açık ret yanıtı almak Verb
kesin ret cevabı almak Verb
kesin ret
açıkça ret
gerekçeli ret
reddedilmek
birinin sessiz duruşunu ret olarak kabul etmek Verb
vize vermeyi reddetme
senedi kabul etmeme
mirasın reddi
bir mirasın reddi
bir daveti reddetme
bir teklifin reddi
teslimata ret
teslimatı ret
malları kabul etmeme
mirasın reddi
adaletin reddi
ademi tediye
kabul etmeme
kabul etmeyi ret
kabul etmeye ret
cevap vermeyi reddetme
anlaşma yapmayı reddetme Noun, Competition Law
teslim etmeyi reddetme
tanıklık etmeyi ret
tanıklık etmeye ret
ödemeyi kabul etmeme
mal vermeyi reddetme
yemin etmeyi reddetme
tanıklık etmeyi reddetme
çalışmayı reddetme
anlaşma yapmayı dolaylı reddetme Noun, Competition Law
(US) hissedarlardan biri bir hisseyi bıraktığında
(US) şüfa hakkı
diğer üyelerin bu hisseyi öncelikle almalarını sağlayan hüküm
adem-i tediye protestosu Noun
ademi tediye protestosu Noun