yatak istirahati
Noun, Medicine
huzurevi
Noun, Geriatrics
bakımevi
Noun, Geriatrics
bakım yurdu
Noun, Geriatrics
yaşlı bakım merkezi
Noun, Geriatrics
kazanılan şöhretle yetinmek, fazla şöhrette gözü olmamak.
işin sonucundan memnun olarak işten çekilmek
Verb
(a) bir süre dinlenmek, işe ara vermek, (b) (sonuçtan memnun kalarak) işten çekilmek.
savunmasını tamamlamak
Verb, Criminal Law
iddiayı tamamlamak
Verb, Criminal Law
söyleyeceklerini tamamlamak
Verb
kazanılan şöhretle yetinmek
Verb
(a) dinlenmekte, istirahatte, uykuda, (b) ölü, (c) hareketsiz, sükûnette, sakin, (d) huzur içinde, âsûde, endişesiz.
(hastalık vb. halinde) yatakta istirahat.
Noun
1/8'lik fasıla: tam nota süresinin 1/8'i kadar süren fasıla.
yarım aralık/fasıla: bir tam nota çalınma süresinin yarısına eşit aralık.
Noun
yıl ortası dinlenme tatili
koltuk kafalığı
Transport
(araba) koltuğun kafa dayayacak yeri
mızraklık, (zırh) mızrak yuvası.
birini ebedi istirahatgahına uğurlamak
Verb
birini toprağa vermek
Verb
(a) gömmek, ebedî uykusuna yatırmak, (b) örtbas etmek, bertaraf etmek.
(ölüyü) gömmek, defnetmek.
bir konuyu ilişmeden bırakmak
Verb
dinlenmeye ihtiyacı olmak
Verb
(askerlikte) rahat konumu: ayaklar 30 cm. ayrık, eller arkada kenetli, baş dik ve ileriye bakar durumda.
bir sorunu karara bağlamak
Verb
birisinin endişelerini gidermek, gönlünü ferahlatmak.
64'lük fasıla, tam fasılanın 1/64 ü.
başkalarından kat kat üstün olmak.
(geri) kalan(lar), ötekiler, öbürleri.
all the rest: kalanların hepsi, bütün ötekiler.
as for the rest: öbürlerine gelince.
otuz ikilik fasıla, tam fasılanın 1/32 si kadar süren aralık.
Noun
davasını zayıf bir delile dayamak
Verb
tarlayı bir yıl nadasa bırakmak
Verb
düşüncesini kanıta dayandırmak
Verb
tasfiye halinde yedek sermaye
dinlenme usulüyle tedavi.
rest day: dinlenme günü (özellikle pazar günü).
rest room: helâ, tuvalet.
kısa bir süre dinlenmek
Verb
(banka) asgari yedek akçe
huzur evi, dinlenme evi, yaşlılar/düşkünler yurdu, dârülâceze.
Noun
dinlenme evi, konak, yolcuların konaklayıp dinlendikleri yer, tatil evi, sayfiyede pansiyon.
Noun
ebedi istirahate kavuşmak
Verb
kilise avlusunda yatmak
Verb
duruk kütle: görelilik kuramında devinen bir gözlemciye göre devinimsiz bir cismin kütlesi (Cisim hızlandıkça kütlesi artar).
Noun
oyalanmak, ayrılmamak, uzun süre kalmak.
A sunbeam rests upon the altar.
helâ, abdesthane, tuvalet, bilhassa umumî binalarda lâvabo ve helâların bulunduğu bölme.
Noun
dinlenme usulüyle tedavi.
rest day: dinlenme günü (özellikle pazar günü).
rest room: helâ, tuvalet.
(ispat yükü) ait olmak
Verb
book rack ile ayni anlama gelir. rahle, (açık kitap için) altlık.
malların geri kalanını alıkoymak
Verb
Başka sorum yok!
Noun, Law
son komite üyesini seçmek
Verb
yedek akçe hesabına nakledilmiş
hafta tatili
Noun, Management