rib

English-Turkish Translation

  1. Noun kaburga (kemiği). İlgili sıfat:
    costal.
  2. Noun pirzola, etin kaburgalı kısmı.
    a rib of beef: sığır pirzolası.
    rib steak: pirzola.
  3. Noun kaburgaya benzer şey (şemsiye teli vb.).
  4. Noun, Architecture pervaz, kiriş.
  5. Noun, Maritime Traffic gemi teknesinin kaburgası.
  6. Noun (yapraklarda) damar.
  7. Noun (kumaş) kabartma çizgi.
  8. Noun (şaka olarak) eş, zevce (Havva'nın âdemin kaburgasından yaratılmasına telmihen).
  9. Noun el şakası.
  10. Verb çubuklarla desteklemek, lata ile kuvvetlendirmek.
  11. Verb ıskarmoz koymak.
  12. Verb alay etmek, matrak geçmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

broken ribs
kaburga kırığı Noun, Medicine
broken ribs
kaburga kırılması Noun, Medicine
broken ribs
kot kırığı Noun, Medicine
rib cage
göğüs kafesi Noun, Anatomy
(anat) rib
kaburga
false rib
yarım kaburga: göğüs kemiği ile birleşmeyen kaburga (insan kaburgalarının 5 çifti böyledir.) Noun
floating rib
göğüs kemiğine bağlı olmayan kaburga, insanın en alt iki kaburgası.
smite someone under the fifth rib
birini kalbinden hançerlemek.
spare rib
az etli domuz pirzolası
true rib
göğüs kemiğine bağlı 7 çift kaburgadan herbiri.
rib fracture
kaburga kırığı Noun, Medicine
rib fracture
kaburga kırılması Noun, Medicine
rib fracture
kot kırığı Noun, Medicine
rib of a ship
ıskarmoz Maritime Traffic
rib tickler
eğlendirici bir şey
rib tickler
şaka
rib tickler
komiklik
English-Turkish phrases from Zargan's own database