riot

English-Turkish Translation

  1. Noun gürültü, patırtı, hengâme, velvele, şamata.
  2. Noun isyan, ihtilâl, kıyam, ayaklanma, baş kaldırma.
    call in the army to put down a riot: isyanı bastırmak
    için orduya başvurmak.
  3. Noun kargaşalık, hengâme.
  4. Noun ahlâksızlık, günahkârlık, sefahat, ahlâksız yaşantı.
  5. Noun cümbüş, işret, eğlenti.
  6. Noun hezeyan, taşkınlık.
  7. Noun gözalıcı görünüş, şaşaa, parlaklık, ihtişam, gösteriş, nümayiş.
    The garden is a riot of colors with all those roses.
  8. Noun son derece gülünç/komik/eğlendirici şey/kimse.
    I hear the new show is a riot , let's go and see it.
  9. Verb gürültü/ patırtı/şamata etmek, kargaşalık/ hengâme çıkarmak, azmak, işi azıtmak, kudurmak.
    The crowds
    are rioting for more pay.
  10. Verb isyan etmek, ayaklanmak, baş kaldırmak.
    They rioted against the government.
  11. Verb sefih/ ahlâksız hayat sürmek, sefahat içinde yaşamak.
    riot in: sefahate dalmak.
    a wicked king
    who rioted in evil living.
  12. Verb (para) har vurup harman savurmak, (zaman/para) israf etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

riot away one's life
hayatını boşa harcamak Verb
riot away one's money
parasını har vurup harman savurmak Verb
riot away one's time
(US) zamanını boşa harcamak Verb
be a riot
(sahne oyunu) büyük başarı kazanmak Verb
bread riot
açlık grevi
cause a riot
kargaşa çıkarmak Verb
deal with a riot
bir isyanı bastırmak Verb
deal with a riot
isyanı bastırmak Verb
excite a riot
ayaklanmaya neden olmak Verb
head a riot
bir ayaklanmanın başında olmak Verb
incite a riot
ayaklandırmak Verb
prison riot
hapishane ayaklanması
prompt to riot
ayaklanmaya kışkırtmak Verb
quash a riot
bir isyanı bastırmak Verb
quash a riot
isyanı bastırmak Verb
race riot
ırk kavgası, ırklar arasındaki düşmanlıktan doğan kargaşalık. Noun
racial riot
ırk ayaklanması
run riot
(a) azmak, işi azıtmak, başıboş/sorumsuz hareket etmek, gemi azıya almak, azgınlık/taşkınlık yapmak,
ele avuca sığmamak, kontroldan çıkmak, (b) (bitki) azmanlaşmak, dal budak salmak, her tarafı sarmak.
run riot
riot1.
servile riot
esirlerin isyanı
squash a riot
bir ayaklanmayı bastırmak Verb
students'riot
öğrenci hareketleri Noun
the police abetted the riot
ayaklanmayı polis kışkırttı
token riot
göstermelik ayaklanma
touch off a riot
ayaklandırmak Verb
Riot Act
İsyan Yasası: İngilterede 1715'te yapılan ve izinsiz toplanarak dağılma emrine uymayan 12 kişi veya daha
fazla topluluğu suçlu tutan yasa.
Noun
riot and civil commotion
isyan ve halk ayaklanması
riot and civil commotion insurance
ayaklanma ve iç kargaşa sigortası Noun
riot and civil commotions
isyan ve halk ayaklanması
riot area
isyan bölgesi
riot damage
ayaklanmanın neden olduğu hasar
riot gun
isyan bastırma tüfeği, yaralamaktan ziyade korkutan kısa namlulu tüfek. Noun
riot leader
elebaşı
riot police
ayaklanmalarda görevli polis
riot police
kargaşa polisi
riot police
toplum polisi
riot police
çevik kuvvet Noun, Public Administration
riot squad
toplum polisi, ayaklanma ve isyanı bastıran polis ekibi. Noun
put down a riot by force
bir ayaklanmayı kuvvetle bastırmak Verb
read the riot act
azarlamak, paylamak, tekdir etmek; gürültünün kesilmesini emretmek; suçlamak, itham etmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database