yüce, ulu, yüksek, ulvî, âli.
Sublime Porte: Bâbıâli.
son derece güzel, âlâ, mükemmel.
a sublime dinner.
yüceltmek, yükseltmek, ulvîleştirmek.
uçun(dur)mak, katı halden sıvılaşmaksızın gaz haline geç(ir)mek.
Chemistry
(a) yüce/ulu şeyler, (b) yücelik, yükseklik, ulviyet, asalet, heybet.