sarf

Turkish-English Translation

  1. Noun expenditure
  2. Noun consumption
  3. payout
  4. (money) spending
  5. musing up or consuming (time , effort , energy
  6. musing (words
  7. expending
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

sarf edilebilen
expendable
sarf edilemeyecek tesis parası
nonexpendable trust fund
sarf edilemez
nonexpendable
sarf edilen para
outgo
sarf edilmesi mümkün
expendable
sarf edilmiş
spent
sarf etme
consumption Noun
sarf etme
spending
sarf etme
investment Noun
sarf etme
laying out
sarf etmek
to lay out Verb
sarf etmek
to exert Verb
sarf etmek
to spend Verb
sarf etmek
to expend Verb
sarf etmek
to consume Verb
sarf etmek
to invest Verb
sarf etmek
to spend up Verb
sarf etmek
to employ Verb
sarf malzemeleri
consumables Noun
sarf malzemesi
consumable Noun
sarf olunur
consumable
beyhude yere sarf etmek
to misapply Verb
birini daha çok çaba sarf etmeye teşvik etmek
to stimulate someone to a greater efforts Verb
borçlunun varlığını sarf edip tüketmek
to destroy the assets of the debtor Verb
bütün parasını sarf etmiş olmak
to run out of cash Verb
çok para sarf ederek eğlenmek
to have a high old time Verb
çok para sarf etmek
to spend lots of money Verb
çok para sarf etmek
to spend money with both hands Verb
cömertçe para sarf etmek
to spend money with a free hand Verb
daha ucuz para (kolay kazanılıp kolay sarf edilen para
easier money
dikkat sarf eden
painstaking
epey gayret sarf ederek
no little pains
gayret sarf etmek
to set to Verb
gider, sarf; tasarruf; ödenek
appropriations
hükümet emri ile yalnızca memleket dahilinde sarf edilebilen
blocked currency
iki anlama gelecek söz sarf etmek
to equivocate Verb
kolay elde edilip sarf edilen para
easy money
marjinal sarf etme eğilimi
marginal propensity to spend
orta derecede dikkatli bir kimsenin sarf edeceği ihtimam
adequate care
para sarf eden
spender
parasını cömertçe sarf etmek
to be liberal with money Verb
parasını dikkatle sarf etmek
to take care of one's money Verb
parça iş için sarf edilen zaman
job time
ticareti hızlandırmak için para sarf etme
priming the pump
varını yoğunu sarf etmiş olmak
to expend one's resources Verb
yağ sarf eden
oil consumer
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Harcama, masraf etme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.