spend

  1. Verb harcamak, sarfetmek.
    to spend money on. something: bir şeye para harcamak.
    to spend $15,000
    on a new car.
    without spending a penny: beş para harcamadan.
    to spend time on something: bir şeye vakit harcamak.
    well spent: yerinde harcanmış.
  2. Verb bol bol vermek, bezletmek.
  3. Verb israf etmek, har vurup harman savurmak.
  4. Verb (vakit) geçirmek.
    to spend Sunday in the country: Pazar gününü kırda geçirmek.
    to spend a pleasant
    hour (in) talking with friends.
  5. Verb (kuvvetini vb.) eksiltmek/azaltmak/tüketmek/yavaşlatmak.
    The storm soon spent itself/its force:
    Biraz sonra fırtına yavaşladı.
    spend oneself in a vain endeavour: boş yere kendini yormak/yıpratmak, akıntıya kürek çekmek.
  6. Verb (canını/kanını vb.) vermek, feda etmek.
işine büyük bir servet harcamak Verb
bütün enerjisini tüketmek Verb
bütün parasını harcamak Verb
keseden harcamak Verb
hayatının büyük kısmını politikada geçirmek Verb
nefesini harcamak Verb
servetini kumarda yemek Verb
servetini har vurup harman savurmak Verb
boş zamanını geçirmek Verb
parasını boşa harcamak Verb
parasını kitaplara harcamak Verb
marjinal sarfetme eğilimi
marjinal sarf etme eğilimi
sarfetme eğilimi
harcama eğilimi
çıkmak Verb
harcamaya isteklilik
000 dolar harcamak Verb
çok para harcamak Verb
masrafa girmek Verb
bir şey için fazla zaman harcamak Verb
kesenin ağzını açmak Verb
tuvalete gitmek Verb
kitaplara küçük bir servet harcamış olmak Verb
bir hafta sonu geçirmek Verb
bir mülkü kumarda kaybetmek Verb
varıni yoğunu sarfetmek Verb
bol keseden harcamak Verb
hem coğrafi bakımdan yayılma hem de ürün çeşitlendirme amacıyla büyük çapta harcamalar yapmak Verb
inanılmaz miktarlarda para harcamak Verb
su gibi harcamak Verb
çok para sarf etmek Verb
cömertçe para sarfetmek Verb
para harcamak Verb
masraf etmek Verb
biri için para harcamak Verb
saçılmak Verb
su gibi para harcamak Verb
su gibi para harcamak Verb
su gibi para harcamak Verb
biri için para harcamak Verb
hovardalık etmek Verb
saçıp savurmak Verb
cömertçe para sarf etmek Verb
bol keseden para harcamak Verb
çok para sarf etmek Verb
bol keseden para harcamak Verb
çok para sarfetmek Verb
cimrilik etmeden para harcamak Verb
reklam için harcamak Verb
savurmak Verb
kalınmak Verb
kışı memleket dışında geçirmek Verb
zaman harcamak Verb
sarf etmek Verb
tüketmek Verb
(US) tatillerini memleket dışında geçirmek Verb
çok para harcamak; çok pahalıya malolmak.
açılmak Verb
kesenin ağzını açmak Verb
masraftan çıkmak Verb
işemek, çiş yapmak, su dökmek.
tatillerini ülke dışında geçirmek Verb