Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
splitting
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
bölücü, parçalayıcı.
Adjective
şiddetli, müthiş.
a splitting headache
: şiddetli baş ağrısı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
commission splitting
komisyon bölüşme
commission splitting
komisyonu bölüşme
ear splitting
kulak tırmalayıcı
ear splitting
sağır edici (ses
fee splitting
vekâlet ücretini paylaşma
feel splitting
ücreti paylaşmak
Verb
hair splitting
kılı kırk yarma
income splitting
gelir bölme
income splitting
gelir bölüşme
income splitting
bölüşme
lineage splitting
soy bölünmesi (Kaynak:
Evrim Çalışkanları
)
Noun, Biology
nucleus splitting
çekirdek bölünmesi
Noun, Chemistry
word- splitting
sözcüğü hece hece ayırma
splitting a cause of action
davaların tefriki
splitting a cause of acuse
davaların tefriki
splitting headache
şiddetli baş ağrısı
splitting system
(vergilendirme , US) ayrı ayrı vergilendirme sistemi
splitting up a party
bir partiyi hiziplere ayırmak
Verb
(for splitting wood) wedge
kama
tax splitting method
ayrı vergilendirme
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.