study

  1. Noun çalışma.
    long hours of study .
  2. Noun okuma, öğrenim, tahsil.
    finish one's studies: öğrenimini bitirmek.
    the study of law: hukuk öğrenimi /tahsili.
  3. Noun araştırma/inceleme konusu/sahası.
  4. Noun araştırma, inceleme, irdeleme, tetkik, tetebbu, mütalâa.
  5. Noun araştırma raporu.
  6. Noun gayret, çalışkanlık.
  7. Noun düşünme, tefekkür.
  8. Noun dalgınlık, derin düşüncelere dalma.
  9. Noun yazıhane, çalışma odası.
  10. Noun, Music etüd.
  11. Noun kalem denemesi.
  12. Noun alıştırma, taslak,
    k.d. rol ezberleyen kimse.
  13. Verb çalışmak, okumak, ders çalışmak.
    He was studying all evening in his room.
    study for an examination:
    sınava hazırlanmak.
  14. Verb öğrenim yapmak, tahsil etmek.
    He'd studied chemistry at university: Üniversitede kimya öğrenimi
    yaptı.
    study for the bar: hukuk tahsil etmek.
  15. Verb düşünmek, düşüncelere dalmak, tefekkür etmek, kafa yormak.
  16. Verb araştırmak, incelemek, irdelemek, tetkik/tetebbu etmek.
    to study a problem.
  17. Verb dikkatle okumak, mütalâa etmek.
  18. Verb gayret etmek, cehdetmek, çabalamak.
  19. Verb meşgul olmak, dikkat/özen/ihtimam göstermek.
    study one's health: sağlığına özen göstermek.
  20. Verb (rol) ezberlemek.
pıhtılaşma testleri Noun, Medicine
pıhtılaşma paneli Noun, Medicine
pıhtılaşma profili Noun, Medicine
pıhtı testi Noun, Medicine
eğitimine devam etmek Verb
okuyup çalışma ile doğuştan olan becerilerini geliştirmek Verb
okumak için dişinden tırnağından artırmak Verb
rolünü ezberlemek Verb
rolünü ezberlemek Verb
sadece kendi çıkarlarını gözetmek Verb
kayıt dondurmak Verb, Education-Training
kayıt dondurma Noun, Education-Training
inceleme konusu
alan araştırması
bir ürün ya da örgüte karşı insanların tepkisini ölçmek amacıyla yapılan çeşitli anketlerden herhangi biri
tutum incelemesi
yanıtlayıcıların soruları yanıtlamalarıyla ortaya çıkan örgüt
davranış etüdü
vs karşı olan tutumlarını belirleyen anket türü
şahsın geçmişinin araştırılması
temel eğitim
fakülte kurulu
dalgınlık, derin düşüncelere dalma, derin derin/kara kara düşünme.
Lost in a brown study, she was oblivious to the noise. Noun
konjonktür etüdü
örnek olay incelemesi: herhangi bir somut birim olgunun (kişi/aile/kurum/toplumsal küme/olay) yaşam ya
da oluşum sürecinin türlü belgelerle betimlenmesi yöntemi.
Noun
case history Noun
vaka çalışması Noun, Psychology
örnek olay incelemesi (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun
vaka incelemesi (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun
klinik çalışma Noun, Pharmacology
kapsamlı inceleme
eğitimin devamı
derin etüd
derin etüt
ayrıntılı inceleme
uzaktan öğrenim (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
ekonomi etüdü
seçim etüdü
çevre incelemesi
çevre incelenmesi
Üniversite Tahsili Müddetlerinin Muadeletine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
eğitim kuruluşları Noun
olurluk incelemesi Information Technology
fizibilite etüdü
yapılabilirlik etüdü Noun, Management
çalışma alanı Noun, Education-Training
inceleme alanı
tetkik sahası Noun
araştırma etüdü
saha araştırması
alan çalışması Noun, Biology
saha araştırması Noun
uzun çalışma sonucu elde edilen şey
üniversite eğitimi
okumaya hevesi olmamak Verb
Yüzü görülmeye değerdi.
reklamın etkisinin incelenmesi
başka şeylere dikkat etmeyecek derecede düşünceye dalmış.
yoğun çalışma
dil çalışmasına özel önem vermek Verb
araştırmak Verb
inceden inceye incelemek Verb
üretim etüdü
piyasa etüdü
pazarlama araştırması etüdü
pazarlama araştırma etüdü
pazarlama etüdü
metod etüdü
metot etüdü
time1 (18). Noun
zaman ve hareket incelemesi.
doğa bilgisi
doğabilim, tabiatin incelenmesi, ilk okullarda öğretilen botanik, zooloji vb. Noun
genel inceleme
çalışma yürütmek Verb
çalışma gerçekleştirmek Verb
pilot etüd
pilot etüt
pilot çalışma
(küçük çaptaki deneme amaçlı araştırma çalışması
planlama etüdü
ön yapılabilirlik etüdü Noun, Management
ön yapılabilirlik etüdü Noun, Management
uzun çalışma yıllarının geçmesini gerektirmek Verb
özel çalışma odası Noun
araştırma etüdü
uzmanlık etüdü
zaman ve hareket incelemesi.
zaman ve hareket etüdü
zaman ve hareket incelemesi.
zaman bakımından verimi artırma amaciyle yapılan inceleme.
piyasa etüdü
iş etüdü (şimdiki ve önerilen iş yapma yöntemlerinin sistemli kaydı ve kritik incelemesi
iş etüdü
eğitim yılları Noun
ders yapmak Verb
bir haritayı incelemek Verb
muhasebe okumak Verb
bir sorunun her yönünü incelemek Verb
incelemek ve araştırmak Verb
araştırma komisyonu
gece yarısına kadar çalışmak Verb
ekonomi okumak Verb
bir sorunu her bakımdan incelemek Verb
sınava hazırlanmak Verb
öğretmen olmak üzere okumak Verb
(Br) hukuk okumak Verb
hukuk okumak Verb
tiyatroculuk okumak Verb
öğretmen olmak üzere okumak Verb
öğrenci yardımı
araştırma grubu.
çalışma grubu Noun
etüt salonu
etüt
etüd salonu
çalışma salonu
hafızlamak Verb
örf ve âdet romanı
diller üzerinde çalışmak Verb
(US) hukuk okumak Verb
okuma izni
okul tatili
dirsek çürütmek Verb
verimlilik etüdü
(a) iyice araştırmak, bütün ayrıntılarıyla incelemek, üzerinde uzun uzun düşünmek, (b) (bir sırrı/poblemi) çözmek.
araştırma kurulu
siyasal bilimler okumak Verb
(okul) başarıyla okumak Verb
eğitim reformu
çalışma odası Noun, Architecture
fen okumak Verb
sözcüklerin kaynağını araştırmak Verb
birinin menfaatlerini incelemek Verb
lehte veya leyhte olan hususları incelemek Verb
lehte ve aleyhte olan hususları incelemek Verb
dikkatle incelemek, araştırıp öğrenmek, tam bir bilgi edinmek.
inceleme gezisi Noun
ekonomik incelemeler komitesi
ekonomik inceleme komitesi
çalışma alışkanlığı olmak Verb
öğrenmeye/anlamaya çalışmak.
bir ülkenin dış ticaretini incelemek Verb
bir şeyi incelemek Verb
bir konu hakkında yoğun inceleme yapmak Verb
zaman rasyonalizasyon mühendisi
ineklemek (argo) Verb