sufficiency

  1. Noun yeterlik, kifayet.
  2. Noun elverişlilik, tatminkârlık.
  3. Noun yetecek kadar erzak, zahire, servet vb.
kendi kendine yetme derecesi
geçineceği olmak Verb
yeterli miktarda parası olmak Verb
yeterli parası olmak Verb
yakıt yeterliliği
fon yeterliliği