surge

English-Turkish Translation

  1. büyük/dağ gibi dalga.
  2. büyük dalga gibi sürüklenme.
  3. dalgalanma, denizin büyük dalgalarla kabarması.
  4. Electronics (a) dalgalanma, akımın/gerilimin hızla yükselip düşmesi, (b) kısa süreli ve büyük genlikli titreşim.
  5. Maritime Traffic (a) kablo veya halatın gevşemesi/boşalması, (b) ırgatın daralan kısmı.
  6. (gemi) dalgalarla sürüklenmek, yükselip alçalmak, (demirli gemi) çok baş kıç vurmak.
  7. dalgalanmak.
  8. kabarıp yuvarlanmak.
  9. Electronics (gerilim/akım) (a) ânî yükselip alçalmak, (b) büyük genlikle kısa süreli titreşim yapmak.
  10. Maritime Traffic (kablo/halat) birden kayıvermek/boşalmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

investment surge
yatırımın artması
investment surge
yatırım artması
productivity surge
verimlilik artışı
steel import surge
çelik ithalatı artışı
upward surge
yükselme
surge ahead (forward)
(fiyatlar) aniden fırlamak Verb
surge forward
(fiyatlar) yükselmek Verb
surge in costs
giderlerde kabarma
surge in earnings
kazançta artış
surge in orders
siparişlerde artış
surge in sales
satışların artması
surge into a building
bir binaya zorla girmek Verb
surge of capacity
kapasitenin artması
surge up
kaynamak Verb
upward surge of prices
fiyatların yükselmesi
upward surge of prices
fiyatların fırlaması
English-Turkish phrases from Zargan's own database