teşvik

Turkish-English Translation

  1. urge
  2. Noun promotion
  3. incentive
  4. encouraging
  5. hey
  6. blessing
  7. Noun stimulation
  8. provocation
  9. substantiate
  10. Noun inducement
  11. exhortation
  12. inspiring
  13. instigation
  14. prompting
  15. Noun incitement
  16. aid and comfort
  17. send-off
  18. impulsion
  19. abetment
  20. send off
  21. fosterage
  22. spurring someone on
  23. inciting
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

teşvikçi
encourager Noun
ekonomik teşvik
economic stimulation
fuhşa teşvik
solicitation Noun, Law
fuhuşa teşvik
solicitation of chastity
göçe teşvik
encouragement of emigration
günah işlemeye teşvik
temptation Noun, Religion-Faith
hırsızlığa teşvik
solicitation to larceny
isyana teşvik
incitement to revolt
kârdan pay vaat eden teşvik
profit-sharing incentive
kötülüğe teşvik
temptation Noun
manevi teşvik
moral incentive
rüşvete teşvik
solicitation to bribery
satın almaya teşvik
inducement to buy
satış teşvik
sales promotion
satışı teşvik
promotion Noun
sözleşmeyi ihlale teşvik
inducing breach of contract Noun, Law
sözleşmeyi ihlale teşvik
procuring breach of contract Noun, Law
sözleşmeyi ihlale teşvik
torturous interferecence with contractual relations Noun, Law
sözleşmeyi ihlale teşvik
interference with a subsisting contract Noun, Law
suç işlemeye teşvik
incentive to crime
suç işlemeye teşvik
solicitation Noun, Law
suça teşvik
abetting
suça teşvik
abetment in crime
suça teşvik
solicitation Noun, Law
tahrik ve teşvik
incitement and inducement Noun, Law
tasarrufa teşvik
incentive for saving
teröre teşvik
incitement to terrorism Noun, Politics-Intl. Relations
ticareti teşvik
trade promotion
ticari teşvik
trade promotion
tüketiciyi teşvik
consumer promotion
tüketimi artırmaya teşvik
induced consumption
verime yönelik teşvik
output-oriented incentive
yalancı tanıklığa teşvik
subornation
yatırım yapmaya teşvik
incentive to invest
teşvik araçları
means of stimulus Noun
teşvik belgesi
incentive certificate Noun, Economics
teşvik eden adam
tempter
teşvik edici
initiative
teşvik edici
impulsive
teşvik edici
encouraging
teşvik edici
incentive
teşvik edici faktörler
promoting factors Noun
teşvik edici faktörler
contributor factors Noun
teşvik edici şey
fillip
teşvik edilen
sponsored
teşvik edilen yatırım
induced investment
teşvik edilmiş
induced
teşvik edilmiş
promoted
teşvik etme
stimulation Noun
teşvik etme
encouragement Noun
teşvik etme
promotion Noun
teşvik etmek
to give countenance to Verb
teşvik etmek
to countenance Verb
teşvik etmek
to challenge Verb
teşvik etmek
to summon up Verb
teşvik etmek
to crank up Verb
teşvik etmek
to spark Verb
teşvik etmek
to induce Verb
teşvik etmek
to buck someone up Verb
teşvik etmek
to incite Verb
teşvik etmek
to give countdown to Verb
teşvik etmek
to urge Verb
teşvik etmek
to instigate Verb
teşvik etmek
to prompt Verb
teşvik etmek
to foster Verb
teşvik etmek
to stimulate Verb
teşvik etmek
to lend countdown to sb Verb
teşvik etmek
to second Verb
teşvik etmek
to cheer Verb
teşvik etmek
to egg someone on Verb
teşvik etmek
to spur Verb
teşvik etmek
to move Verb
teşvik etmek
to abet Verb
teşvik etmek
to support Verb
teşvik etmek
to provoke Verb
teşvik etmek
to promote Verb
teşvik etmek
to tempt Verb
teşvik etmek
to exhort Verb
teşvik etmek
to lead on Verb
teşvik etmek
to embolden Verb
teşvik etmek
to encourage Verb
teşvik etmek
to spur on Verb
teşvik gerektirmek
to require pressing Verb
teşvik indirimi
incentive rebate
teşvik ödülü
preliminary pay
teşvik ödülü
incentive bonus
teşvik plancı
management cash-incentive scheme
teşvik primi
incentive premium
teşvik primi sistemi
incentive plan
teşvik primi sistemi
bonus scheme
teşvik tedbirleri
incentive measures Noun
teşvik tedbirleri
stimulating measures Noun
teşvik tedbirleri
incentive economic measures Noun
teşvik tedbirleri
stimulatory measures Noun
ağır sanayilerin gelişmesini teşvik etmek
to foster the growth of heavy industries Verb
ahlaksızlığa teşvik etmek ahlaksızlık
to incite to a immorality piece of immorality Noun
bir girişimi teşvik etmek
to encourage an enterprise Verb
bir planı teşvik etmek
to promote a scheme Verb
bir tanığı yalan yere yemine teşvik etmek
to suborn a witness Verb
birini birşey yapmaya teşvik etmek
to prompt someone to do something Verb
birini birşey yapmaya teşvik etmek
to move someone to do something Verb
birini çalışmaya teşvik etmek
to incite someone to work Verb
birini daha çok çaba sarfetmeye teşvik etmek
to stimulate someone to greater efforts Verb
birini derslerini çalışmaya teşvik etmek
to encourage someone in his studies Verb
birini fikrini değiştirmeye teşvik etmek
to induce someone to change his mind Verb
birini gerçeği konuşmaya teşvik etmek
to admonish someone to speak the truth Verb
birini suç işlemeye teşvik etmek
to incite someone to a crime Verb
birini suça teşvik etmek
to instigate someone to a crime Verb
birini teşvik etmek
to make someone tick Verb
birini yalan yere tanıklık etmeye teşvik etmek
to suborn someone to commit perjury Verb
çalışma teşvik programı
work incentive program (me)
çalışma teşvik programı
work incentive program (me
ekonomik gelişmeyi teşvik etmek
to promote economic expansion Verb
göreyim seni diye teşvik etmek
to put someone on his mettle Verb
halkı isyana teşvik etmek
to stir up the people to revolt Verb
halkı isyana teşvik etmek
to stir up a people to rebellion Verb
ihracat teşvik kampanyası
export drive Noun
ihracat teşvik kurulu
export promotion committee
ihracat teşvik yardımı
export bounty
ihtilale teşvik etmek
to revolutionize Verb
ilerlemeyi teşvik etmek
to promote progress Verb
işçileri çalışmaya teşvik etmek
to urge the workmen Verb
işçileri çalışmaya teşvik etmek
to urge the workmen on Verb
işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek
to incite workmen against their masters Verb
işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek
(Br) to incite workmen against their masters Verb
isyana teşvik etmek
to institute a mutiny Verb
ithalatı teşvik etmek
to encourage imports Verb
mağazanın içinde yapılan satış teşvik çalışması
in store promotion
pazara girişi teşvik eden kâr haddi
entry-inducing return Noun, Competition Law
pazara girişi teşvik eden kâr oranı
entry-inducing return Noun, Competition Law
sanayi teşvik bölgesi
(Br) intermediate area
sanayi teşvik bölgesi
intermediate area
sanayii teşvik etmek
to stimulate industry Verb
satın almaya teşvik ettirici reklam türü
direct response
satın almayı teşvik edici pazarlama çalışmaları
incentive marketing Noun
satış teşvik bütçesi
sales promotion-budget
satış teşvik bütçesi
sales promotion budget
satış teşvik desteği
promotional support
satış teşvik desteği
(US) promotional support
satış teşvik fikri
promotional idea
satış teşvik kampanyası
sales promotion campaign Noun
satış teşvik kampanyası
(US) sales-promotion campaign Noun
satış teşvik malzemesi
sales kit
satış teşvik malzemesi
(US) sales kit
satış teşvik malzemesi
sales promotion aid
satış teşvik müdürü
sales promotion manager
satış teşvik müdürü
merchandising director
satış teşvik personeli
sales promoter
satış teşvik personeli
sales promoters
satış teşvik planı
merchandising plan
satış teşvik tekniği
sales promotion-technique
satış teşvik tekniği
(US) sales-promotion technique
satış teşvik teknikleri
sales promotion techniques Noun
satış yapmayı teşvik edici ödüller
sales incentives Noun
satışa yardımcı satış teşvik malzemesi
sales aid
satışı teşvik edilen perakende bir mal
feature
satışları teşvik etmek
to promote the sales Verb
sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı teşvik fonu
fund for the encouragement of social assistance and solidarity
suça teşvik eden
abettor
suça teşvik eden
abetter
suça teşvik etmek
to abet Verb
tasarrufa teşvik planı
plan to encourage thrift
tekeli teşvik etmek
to foster a monopoly Verb
ticareti teşvik edici etken
impulse to trade
üretim vb teşvik için bazı eşya
bonification
üretimi teşvik etmek
to stimulate production Verb
üretimi teşvik etmek
to encourage production Verb
vergi teşvik paketi
fiscal stimulus package
verimlilik teşvik sistemi
productivity incentive system
yabancı sermayeyi teşvik kanunu
law on encouraging foreign investments
yatırım faaliyetlerini teşvik etmek
to stimulate investment activity Verb
yatırım teşvik tedbiri
investment incentive
yerli sanayileri teşvik etmek
to foster home industries Verb
yöneticiler için teşvik tasarısı
executive incentive plan
yüksek standart dıları teşvik etmek
to promote high standards Verb
yüksek standartları teşvik etmek
to promote high standards Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir kimseyi bir şeyi yapma husûsunda ... heves ve istek verme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.