temsil

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law agency
  2. for example
  3. example
  4. show
  5. Noun representation
  6. comparison
  7. assimilation
  8. Noun rendition
  9. simile
  10. figuration
  11. Noun reenactment
  12. production
  13. (drama) performance analogy
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

çoğunluğun temsili
representation of the majority
işçilerin temsili
representation of the workers
sahne temsili
stage production
temsilci
representative, agent Noun, International Law
tiyatro oyunu temsili
theatrical performance
yetkili temsilci
authorized representative Noun, Law
başarılı temsil
brilliant performance
bir gecelik temsil
one-night stand Noun, Art
birinci sınıf oyuncuların oynadığı temsil
star performance
demokratik temsil
democratic representation Noun, Politics-Intl. Relations
iki temsil
double act
ikinci temsil
second house Theatre
iptal edilen temsil
cancelled performance
nisbî temsil
proportional representation Noun, Politics-Intl. Relations
nispi temsil
proportional representation Noun, Politics-Intl. Relations
nispî temsil
proportional representation Noun, Politics-Intl. Relations
orantılı temsil
proportional representation Noun, Politics-Intl. Relations
özel temsil
special performance
parlak temsil
star performance
politik temsil
political representation Noun, Politics-Intl. Relations
şahane temsil
tremendous performance
siyasal temsil
political representation Noun, Politics-Intl. Relations
siyasi temsil
political representation Noun, Politics-Intl. Relations
sokakta oynanan temsil
raree show
tek temsil
initial performance Theatre
zımni temsil
implied agency
temsil eden
exponent
temsil eden
acting
temsil eden
representing Adverb
temsil edici
emblematic
temsil edici örnek
representative sample
temsil edici örnek
representative example
temsil edilen taraf
principal Law
temsil edilmekte olmak
to represented Verb
Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Örgütü
Unrepresented Peoples and Nations Organization Proper Name, Organizations
temsil etme
enactment Noun, Performing Arts
temsil etme
representation Noun
temsil etme yetkisi
authority to represent
temsil etme yetkisi
power to represent
temsil etmek
to represent Verb, Law
temsil etmek
to impersonate Verb
temsil etmek
to embody Verb
temsil etmeyen
unrepresentative
temsil ettiği kişinin mallarını satan
del credere agency
temsil ettiği kişinin veya kuruluşun ürünlerini satan ancak
delcredere agent
temsil gideri
cost of entertainment
temsil hakkı
right of representation
temsil heyeti
delegation Noun
Temsil Heyeti
Committee of Representation Proper Name, History
temsil masrafı
compensation for expenditure
temsil masrafı tazminatı
top-hat benefits
temsil masrafları
representation expenses Noun
temsil masrafları
cost of representation Noun
temsil masrafları ödeneği
duty allowance
temsil mektubu
letter of representation
temsil salahiyeti (yetkisi
institorial power
temsil sistemi
representation system Noun, Politics-Intl. Relations
temsil ve ilzam yetkisi
authority to represent and bind Noun, Law
temsil ve ilzama yetkili
authorized to represent and bind Adjective, Law
temsil yaklaşık 15 dakika fazla sürdü
the show overran by about 15 minutes
temsil yetkisi
representative authority
temsil yetkisi
agency
temsil yetkisi
letter of attorney
temsil yetkisi
authority to act
temsil yetkisini haiz kişi
authorized representative Noun, Law
(parlamento) temsil edilmeyen
unrepresented
(şirket) temsil giderleri
cost of entertainment Noun
aktiflerin gerçek değerini temsil etmek
to represent the true value of the assets Verb
alacaklıların menfaatlerini temsil etmek
to represent the interests of the creditors Verb
Avrupa Topluluğu Komisyonu (Avrupa Topluluğu'nu temsil eder
European community commission
avukatla temsil edilmekte
represented by counsel
avukatla temsil edilmekte
(US) represented by counsel
belli bir bölgedeki hükümeti temsil eden makam
area authority
bir avukat tarafından temsil olunmak
to be represented by a counsel Verb
bir avukat tarafından temsil olunmak
to be represented by counsel Verb
bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup
random sample
bir davada küçük bir çocuğu temsil etmeye atanmış vasi
(Lat.) ad litem
bir firmayı temsil etmek
to represent a firm Verb
bir kazancı temsil eden
notional income
bir kelimeyi temsil eden herhangi bir şekil ya da imge
lexigram
bir oyun temsil etmek
to present a play Verb
bir seçim bölgesinde seçmenleri temsil etmek
to represent a constitutency Verb
bir seçim bölgesindeki seçmenleri temsil etmek
to represent a constituency Verb
bir şehirde bir temsil için kalma
one- night stand Theatre
bir simge ya da harf ile temsil edilen sözcük
grammalogue
bir sözcükten çok bir fikri temsil eden simge
ideogram
bir ticari markayı veya kelimeyi temsil eden işaret
logogram
biri için uğursuzluğu temsil etmek
to be hard lobs on sb Verb
birini mahkemede temsil etmek
to appear for someone Verb, Law
birini mahkemede temsil etmek
to appear on behalf of someone Verb, Law
birini vekâleten temsil etmek
to act for Verb
birinin menfaatlerini temsil etmek
to represent sb's interests Verb
bu cüceyi temsil eden bahçe heykelciği
gnome
bu gece temsil yok
no performance to-night
büyük şehirlerde temsil vermek
to play the larger cities Verb
çalışanları ile temsil edilen fiziksel görünümü
atmospherics
emekliyi temsil eden vekil
pensioner delegate
emtiayı temsil eden belgeler karşılığı ikrazat
commodity loan
hükümet veya resmi bir makamı temsil eden şahıs
public agent
hükümeti temsil eden kurul
governmental committee
iki tarafı da temsil eden
bipartisan
kadın eşin birliği temsil yetkisi
wife's expenditure
kadının kocasının birliği temsil salahiyetini kullanmak
to pledge her husband's credit for necessaries Verb
kanunen temsil edilmekte olma
to be legally represented
kanunu temsil eden adam
man of law
kendini temsil edecek bir vekil bulmak
to find a deputy Verb
kısa vadeli borçları temsil eden bonolar
deficiency bills (bank of england) Noun
konuşma seslerini temsil etmek için özel işaretler kullanan
phonetic
krallığı temsil eden avukat
crown lawyer
mahkeme de kendi kendini temsil etmek
to represent oneself in court Verb
mahkemede (avukat olarak) birini temsil etmek
to deputize for sb Verb
mahkemede (avukat) temsil etmek
to hold a brief Verb
mahkemede kendi kendini temsil etmek
to represent oneself in court Verb
mahkemede vekaleten temsil edilmek
appearance by counsel
mahkemede vekaleten temsil edilmek
appearance by attorney
mahkemede vekil tarafından temsil edilmek
to appear by proxy Verb
nisbi temsil sistemi
proportional representation system
nispi temsil sistemi
proportional representation system
nispi temsil usulünü benimseyen politika
denominationalism
onun çıkarlarını temsil eden kişi
next friend
sanayiciyi temsil eden müzakereci
industry negotiator
sermayeyi temsil eden hisse senetleri
corporate stock Noun
simgeler ile temsil etmek
to symbolize Verb
tahville temsil edilen borç
bonded debt
tek bir sigorta şirketini temsil eden acente
tied agent Noun
tek imza (ile temsil etme hakkı
single signature
tek imza (ile temsil etme hakkı)
single signature
tüketicileri temsil eden kesim
cross section of the consumers
tüm Hıristiyan dünyasını temsil eden
ecumenical
üretim araçlarını temsil eden sermayenin
capitalism
vekil tarafından temsil olunmak
to be represented by proxy Verb
vekilini göndererek kendini temsil ettirme
appearance by attorney
verenin gerçek fedakârlığını temsil eden
valuable consideration
vs kullanarak adları temsil etme bilimi
acrology
ya da konuşma sesi temsil eden şekil
phonogram
yalnız bir gazete veya derginin temsil edildiği röportaj
desk- side interview
yeniden temsil etmek
to reproduce Verb
yön ve büyüklük temsil eden bir hat
vector
yönetim kurulunda temsil edilmekte
represented on the board
zımni temsil ilişkisi
implied agency
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Adına davranma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.