hesabı ödeme sırası kendine gelmiş olmak
Verb
(bir şeyi) kendi lehine çevirmek
Verb
bir sözlüğe başvurmak
Verb
bir doktora başvurmak
Verb
başka bir konuya geçmek
Verb
özel sermaye kaynaklarına başvurmak
Verb
birine bir iyilik yapmak
Verb
birine yardım etmek için kılını kıpırdatmamak
Verb
(a) (hayvanı) çobana katmak, çayıra/otlağa/otlamaya göndermek/çıkarmak.
Put/turn a horse out to grass:
atı çayıra çıkarmak. (b)
k.d. (birisini mecburen) emekliye ayırmak.
birine bir iyilikte bulunma
(allem edip kallem edip) maksadına erişmek, istediğini elde etmek, işini görmek.
başarıyla sonuçlanan bir spekülasyon
kamanço etmek (argo)
Verb
darılmak, güvenmek, küsmek.
...'i görmezden gelmek
Verb
...'i görmezlikten gelmek
Verb
dinlemek istememek, kulak asmamak, aldırmamak, hiçe saymak.
None so deaf as those who won't hear:
İşitmek istemeyen kadar sağır olamaz.
işitmemezlikten gelmek, kulak asmamak, aldırmamak, umursamamak.
işitmezlikten gelmek, kulak asmamak, kulak arkasına atmak.
yalvarmaları duymazdan gelmek
Verb
işitmezlikten gelmek
Verb
birinin talebini iyi karşılamak
Verb
gazı pilot aleve kısmak
Verb
bulguları değerlendirmek
Verb
anahtar teslimi hazır devretmek
Verb
birinin dikkatini bir şeye yöneltmek
Verb
dikkatini bir şeye yöneltmek
Verb
(a) öğrenmeye/alışmaya çalışmak, (b) bir işi ele almak, (c) becerikli olmak, eli her işe yakışmak.
eli her işe yatkın olmak
Verb
hayvanları çayıra bırakmak
Verb
değişiklik olsun diye bir konferansa gitmek
Verb
büyük şehir haline gelmek
Verb
iyi şoför olduğu meydana çıkmak
Verb
avantaj olduğu ortaya çıkmak
Verb
birinin aleyhine olmak
Verb
doğru olduğu meydana çıkmak
Verb
birinin yararına olmak
Verb
birine hoş geldine çıkmak
Verb
işini haleflerine devretmek
Verb
bir çırağı başka bir ustaya devretmek
Verb
birinin çırağını başka birine devretmek
Verb
(üretim) başka işler için ayarlamak
Verb
birinin dikkatini bir şeye çevirmek
Verb
bir şeyden yararlanmak
Verb
bir şeyden yararlanmak
Verb
birşeyden azamî yararlanmak.
birşeyden fırsat çıkarmak
Verb
birşeyi fırsata çevirmek
Verb
birşeyi fırsata dönüştürmek
Verb
birşeyi kendi lehine çevirmek
Verb
birşeyi fırsata çevirmek
Verb
birşeyden fırsat çıkarmak
Verb
birşeyi kendi lehine çevirmek
Verb
birşeyi fırsata dönüştürmek
Verb
yararlanmak, faydalanmak, istifade etmek.
He can turn everything to account: O herşeyden yararlanmasını bilir.