unlu

Turkish-English Translation

  1. mealy
  2. farinaceous
  3. farinose
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalardaki ekmek, pastalar, unlu mamuller ve şekerli ürünlerin perakende ticareti (NACE kodu: 47.24)
Retail sale of bread, cakes, flour confectionery and sugar confectionery in specialised stores (NACE code: G47.2.4) Noun, Trades-Professions
Fırın ve unlu mamuller imalatı (NACE kodu: 10.7)
Manufacture of bakery and farinaceous products (NACE code: C10.7) Noun, Trades-Professions
Makarna, şehriye, kuskus ve benzeri unlu mamullerin imalatı (NACE kodu: 10.73)
Manufacture of macaroni, noodles, couscous and similar farinaceous products (NACE code: C10.7.3) Noun, Trades-Professions
bir ünlü ile bir ünsüz arasındaki ses
semivowel
büyük ve ünlü müzisyen
maestro
çift ünlü
diphthong
çok ünlü
megastar
çok ünlü
highly reputed
çok ünlü
fabled
dünyaca ünlü
world-renowned Adjective
dünyaca ünlü
world-famous Adjective
iki ünlünün kaynaşmasından oluşan karma ünlü
diphthong
itibarlı ve ünlü
of credit and renown
nüfuzlu veya ünlü kimse
magnate
ünlü
renowned
ünlü
glorious Adjective
ünlü
illustrious Adjective
ünlü
famed
ünlü
man of mark
ünlü
infamous Adjective
ünlü
noted
ünlü
proverbial
ünlü
famous Adjective
ünlü
known
ünlü
legendary
ünlü
ranking
ünlü
reputed
ünlü
celebrated
ünlü
eminent
ünlü
name
ünlü
up-front
ünlü
vocalic
ünlü
well-known
ünlü ...
sonantal
ünlü adam olmak
to be a regular brick Verb
ünlü banka
renowned banking company
ünlü bir adamın dul karısı
dowager
ünlü bir dava
cause célèbre
ünlü davalar
famous cases Noun
ünlü firma
firm of renown
ünlü firma
renowned firm
ünlü kişi
celebrity Noun
ünlü kişilerden haberler ve dedikodular
tabloid television
ünlü kişilerin fotoğraflarının çekildiği toplantı
(Br) photocall
ünlü kişilerle samimi olmak
to be intimate with the great Verb
ünlü konuşmacı
notable speaker
ünlü olmak
to rise to prominence Verb
ünlü olmayı arzulamak
to seek publicity Verb
ünlü sahne ve ekran sanatçıları
personalities of the stage and screen Noun
ünlü şahsiyet
front paper
ünlü sanatçı
notable artist
ünlü semt
celebrated place
ünlü uyumu
vowel harmony
ünlü ya da seçkin kişiler grubu
jet set
ünlü yer
celebrated place
uzun okunan ünlü harf simgesi
macron
yarım ünlü
semivowel
yeniden ünlü olmak
to come back Verb
zengin ve ünlü kişiler
glitterati
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Unla yapılmış
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

ünlü
Ün salmış, meşhur, namlı