used

  1. Adjective kullanılmış, eski, yıpranmış.
    used car.
  2. Adjective alış(ıl)mış, alışkın.
    A man used to country life. I'm not used to drinking.
kullanılmak Verb
işleklik
kötüye kullanılmış
suiistimal edilmiş
kullanılan krediler Noun
az kullanılmış Adjective
en iyi kalite mal kullanılmasını şart koşmak Verb
en iyi kalite mal kullanılmasını şart koymak Verb
kendine kötü muamele edildiği kanısında olmak Verb
kendisine kötü muamele edildiğini düşünmek Verb
sahaf Noun
harcıâlem
kullanılmış araba
kullanılmış otomobil
ikinci el araba Noun, Transport
kullanılmış araba tüccarı
kullanılmış araba satışı
az kilometre yapmış kullanılmış araba
kullanılmış araba tüccarı
kullanılmış kredi
iş için kullanılan
hırdavat
zınk
zıp
yad
zifiri
sürünceme
raci
vasıl
yaraşık
sürç
romen
kal
sadır
tıkır
yakışık
vido
gır
sökün
tanışık
neci
satın
sebebiyet
nakzen
ramak
tıpış tıpış
şıp
har
restore
sapır sapır
şom
sebepli
pulman
taşım
kullanılan toprak
(otobüs) kısa mesafelerde kullanılır
(otobüs) kısa mesafelerde kullanılan
alışmak, âdeti olmak, âdet edinmek.
He used to go every day: Her gün giderdi = her gün gitmeyi
âdet edinmişti.
I am not used to get up early: Erken kalkmaya alışmadım/alışık değilim.
I am not used to this: Buna alışık değilim.
He used not to like fish (but now he does): Balığı sevmezdi (fakat şimdi seviyor).
It used to be thought that the earth was flat: Dünyanın düz olduğuna inanılırdı.
He doesn't work here now, but he used to: Eskiden burada çalışırdı, fakat şimdi çalışmıyor.
I'm surprised to see you smoking, you used not to: Sigara içmene şaştım, eskiden içmezdin.
Used there to be a hotel on that corner? Şu köşede bir otel yok muydu?
Things aren't what they used to be: Dünya eskisi gibi değil; eski çamlar bardak oldu.
yorulmuş
tükenmiş
eskimiş
ikinci el araç Noun, Transport
kısa mesafelerde kullanılır
zor işe alışık olmak Verb
yalnızca zaruret halinde (hini hacette) kullanılmak Verb
tükenmek, suyunu çekmek.
harcanma
müdürlere ayrılmış kantin
eski araba tüccarı
alışmak Verb
alışmak.
alışmak Verb
bir şeye alışık olmak Verb
dış ticarette kullanılan faturalar Noun
katılım bankası Noun, Banking
katılım bankacılığı Noun, Banking
faizsiz bankacılık Noun, Banking
İslami bankacılık Noun, Banking
Müstenidattır. Tek başına kullanılamaz. Law
iş mektubundan başka yerde pek kullanılmaz
sadece işte kullanılacaktır