vulgar

English-Turkish Translation

  1. Adjective galiz
  2. Adjective kaba, terbiyesiz, çirkin, iğrenç, galiz.
    She is a very vulgar woman, to shout like that at the top of her voice.
  3. Adjective ayıp, müstehcen, edep dışı.
  4. Adjective âdî, bayağı, zevksiz, aşağılık, pespaye.
    The house was full of costly, but very vulgar furniture.

    the vulgar herd: ayaktakımı, avam, halk sürüsü.
  5. Adjective genel, umumî, umuma mahsus.
    vulgar opinion.
  6. Adjective halk+, halka mahsus, âmiyane.
    the vulgar tongue: halk dili, âmiyane dil.
    the vulgar masses:
    halk kütlesi.
    vulgar superstitions: halka mahsus bâtıl inanışlar.
    a vulgar translation: halk dili ile çeviri.
  7. Noun halk, ahali, toplum.
  8. Noun halk dili
    , konuşulan dil.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

make a vulgar display of one's wealth
hacı ağalık etmek Verb
vulgar expression
kaba laf
vulgar fraction
bayağı kesir
vulgar language
kaba dil
vulgar superstitions
halka özgü batıl inançlar Noun
become vulgar or impolite
kabalaşmak Verb
the vulgar herd
ayaktakımı
the vulgar herd
halk sürüsü
the vulgar herd
avam
English-Turkish phrases from Zargan's own database