wheat

English-Turkish Translation

  1. Noun, Plant Species buğday
  2. Adjective buğday rengi
  3. Noun buğday.
  4. Noun, Botany buğday (bitki)
    (Triticum aestivium).
  5. Noun buğday tarlası, ekin, buğday mahsulü.
  6. Noun : buğday yetiştiren bölge.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

wheatgrass juice
buğday çimi suyu Noun, Food-Kitchen
bulk wheat
dökme buğday
einkorn wheat
siyez Noun, Plant Species
good yield of wheat
iyi buğday rekoltesi
hard wheat
sert buğday. Noun
make a corner in wheat
bütün mısırı satın almak Verb
red wheat
kızıl buğday. Noun
roasted wheat
kavurma
sample wheat
buğday örneği
seed wheat
buğday tohumu
separate the chaff from the wheat
iyiyi kötüden ayırt etmek Verb
sift the chaff from the wheat
iyiden kötüyü ayırt etmek Verb
spring wheat
bahar buğdayı.
winter wheat
güzlük buğday, güzün ekilip yazın erken biçilen buğday.
wheat beetle
buğday biti.
wheat belt
buğday yetiştirilen mıntıka
wheat belt
buğday yetiştiren mıntıka
wheat cake
gözleme.
wheat germ: buğday özü.
wheat combine
buğday karteli
wheat crop
buğday ürünü
wheat flour
buğday unu
wheat growing
buğday yetiştirme
wheat harvest
buğday ürünü
wheat harvest
buğday hasatı
wheat meal
elenmemiş buğday unu, kepekli un.
wheat moth
kepenek
wheat pit
(US) buğday borsası
wheat pitch
(US) buğday borsası
wheat pitch
buğday borsası
wheat rust
buğday pası, sürme hastalığı.
wheat shipment
buğday sevkıyatı
wheat shipment
buğday sevkiyatı
wheat shortage
buğday kıtlığı
wheat starch
buğday nişastası Noun
wheat zone
buğday mıntıkası Noun
wheat zone
buğday bölgesi
wheat zone
buğday yetiştirilen bölge
English-Turkish phrases from Zargan's own database