yatay

Turkish-English Translation

  1. Information Technology horizontal
  2. level
  3. Adverb horizontally
  4. Information Technology landscape ( page orientation )
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

yatay aktarım
horizontal transfer (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
yatay anlaşma
horizontal agreement Noun, Competition Law
yatay ayrıştırma
horizontal divestiture Noun, Competition Law
yatay bir şekilde kabarıp kırılmak
to heave Verb
yatay birleşme
horizontal combine
yatay birleşme
lateral combination
yatay birleşme
horizontal amalgamation
yatay birleşme
horizontal combination
yatay birleşme ve devralma
horizontal merger and acquisition Noun, Competition Law
yatay bisiklet
cross trainer Sports
yatay bütünleşme
horizontal integration
yatay bütünletme
horizontal combination
yatay bütünletme
horizontal integration
yatay çeşitlendirme
horizontal diversification
yatay deplasman
lateral displacement Noun, Construction
yatay direk
crossbar
yatay düzlemde
horizontally Adverb
yatay eksen
horizontal axis
yatay eksen
x axis
yatay elden çıkarma
horizontal divestiture Noun, Competition Law
yatay entegrasyon
horizontal integration
yatay farklılaşma
lateral diversification
yatay farklılaştırma
horizontal differentiation Noun, Competition Law
yatay freze tezgâhı
horizontal mill
yatay gen aktarımı
horizontal transfer (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
yatay genişleme
horizontal expansion
yatay hareketli yaya yolu
travelator
yatay hat
level
yatay iskonto
horizontal discount
yatay kesim çizmek
to peg out the ground plan Verb
yatay kesimini almak
to take a plan Verb
yatay kiriş
stringer
yatay maaş artığı
horizontal increase in salaries
yatay makine
horizontal engine
yatay mevzuat
horizontal legislation
yatay olarak
laterally Adverb
yatay olarak
horizontally Adverb
yatay pazarlama sistemi
horizontal marketing system
yatay piyasa
horizontal market
yatay rakipler anlaşması
horizontal combine
yatay şekilde
horizontally Adverb
yatay sınır
contour
yatay sınırlama
horizontal restriction Noun, Competition Law
yatay sınırlamalar
horizontal restraints Noun, Competition Law
yatay stabilize
tailplane Noun, Aviation
yatay tröst
horizontal trust
yatay viril
flat spin Aviation
yatay yarım sayfa
horizontal half-page
yatay yayım
horizontal publication
yatay yönde insan taşıyan her türlü araç
horizontal elevator
yatay yönetim
line management
baş aşağı dalıştan sonra yatay duruma dönme
flattening out Aviation
baş aşağı dalıştan sonra yatay duruma dönmek
to get out of a spin Verb, Aviation
bir binanın yatay kesiti
stage
bir derginin alt ya da üst yatay yarım sayfası
horizontal half-page Noun
bir haritada kesişen yatay ve dikey hatlar sistemi
grid
çadır damının yatay direği
ridge pole
çatının yatay direği
roof tree
deniz altı yatay dümeni
hydrofoil
hem de yatay olarak kullanılması
multilevel zoning
iskemlenin yatay basamak çubuğu
rung
istatistikte bir grafiğin yatay koordinatı
abscissa
maaşlarda yüzde onluk bir yatay artış
horizontal increase in salaries of ten per cent
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çekül doğrultusuna dik, hareketsiz bir su ... düzlemine paralel olan, ufkî
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.