: ABD Dış Yardım Koordinasyon Dairesi.
yardım/muavenet etmek, (imdadına) yetişmek/koşmak.
to aid one another: yardımlaşmak.
to aid someone with money: birisine para yardımında bulunmak.
Heaven aiding: Allahın inayetiyle/yardımı ile.
muzaheret etmek, kolaylaştırmak, desteklemek.
to aid the accomplishment of something: bir şeyin
gerçekleşmesini desteklemek/kolaylaştırmak.
duruşmadan sonra bir hatayı düzelterek kararı etkilemesini önlemek.
Hukuk
yardım, imdat, muavenet, destek(leme).
with the aid of someone/something: bir kimsenin/bir şeyin
yardımı ile.
to go to someone's aid: birisinin imdadına koşmak.
mutual aid: yardımlaşma, karşılıklı yardım.
foreign aid: dış yardım.
medical aid: tıbbî yardım.
aid grant: burs, üniversite öğrencisine verilen para yardımı.
in aid of: yararına, menfaatine.
yardımcı, araç, gereç, cihaz.
hearing aid: işitme cihazı.
belirli zamanlarda teb'asının derebeyine verdikleri para.
İngiliz krallarının teb'asından aldığı gelir.
yardım ve yataklık etmek
Fiil, Ceza Hukuku
birine yardakçılık etmek
Fiil
kamu yararına özel bir girişimi desteklemek için çıkarılan tahviller
İsim
yabancı ülkelerde yardım programında kesinti
yabancı ülkelere yardım programında kesinti
anımsamaya yardım etmek
Fiil
müzakerelerde kolaylık göstermek
Fiil
müzakerede kolaylık göstermek
Fiil
birine para yardımında bulunmak
Fiil
birine para yardımı yapmak
Fiil
(muharebe cephesinde) ilk yardım merkezi.
İsim
ticaretin yardımcıları (reklamcılık , bankacılık , sigortacılık ve taşımacılık
yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olan kimselerin devlete adli yardım için başvurmaları
İsim
devlete adli yardım için başvurma
birine ilkyardımda bulunmak
Fiil
birine ilk yardımda bulunmak
Fiil
güzellik müstahzarları
İsim
birinin yardımını istemek
Fiil
hatadan arındırmada yardımcı yordam
gerçek gelir ve hayat standartlarını yükseltmeye yönelik kalkınma yardımı
para yardımında bulunmak
Fiil
ilk yardım.
first-aid: ilk yardım+.
İsim
ödeyemeyecek durumdaki kişilerin yargılama giderlerini karşılamak
Fiil
devletçe yapılan para yardımı
para yardımında bulunmak
Fiil
(Br) merkezi hükümetin yerel yönetimlere
emlak vergisi destek yardımı dışında yaptığı yardımlar
bir hükümetçe bir sömürge veya ona bağlı bir ülkeye mahalli amme hizmetlerinde kullanılmak için verilen yardım
yakacak yardımı
İsim, İstihdam
konut yardımı kanun tasarısı
insani yardım
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
insani yardım görevlisi
İsim
uluslararası yardım kuruluşları
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
uluslararası yardım kuruluşu
uluslararası yardım kuruluşları
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
(Kadınlar) kiliseye yardım kolu.
Yardım Toplama Kanunu
Özel Isim, Hukuk
birinin yardımına bağlı olmak
Fiil
tüzel yardım, fakirlere bedava sağlanan avukatlık hizmeti.
birine çok yardımı dokunmak
Fiil
(US) (askerlik) sergi yeri
anımsamaya yardım eden şey
grevden zarar görmüş bir havayoluna
grevden etkilenmemiş öteki havayollarının artan gelirlerinden bir bölümünü tahsis etmelerini kapsayan
havayolları arasındaki anlaşma
geri ödemesi olmayan yardım sağlamak
Fiil
geri ödemesiz bir yardım sağlamak
Fiil
yoksula yardım etmek
Fiil
satışa yardımcı (satış yapmada satış elemanına yardımcı olan her türlü satış teşvik malzemesi
satışa yardımcı satış teşvik malzemesi
birinin yardımını istemek
Fiil
kendi hakkını zorla koruma
uykuya yardımcı şey
İsim, Tıp
uyumayı kolaylaştıran şey
İsim, Tıp
uykuya yardımcı şey
İsim, Tıp
uyumayı kolaylaştıran şey
İsim, Tıp
devlet yardımı
İsim, Rekabet Hukuku
projeye bağlı kalkınma yardımı
ABD'nin finanse ettiği dışyardım