be smitten with someone

  1. birine çıldırasıya âşık olmak, sevdaya kapılmak, abayı yakmak, meftun/hayran olmak.
    to be smitten
    with a girl: bir kıza çıldırasıya âşık olmak.
    love-smitten: sevdazede, âşık.
    I was smitten with the beauty of the scene: Manzaranın güzelliğine meftun oldum.
    be smitten with a desire to do sth: bir şey yapmayı şiddetle arzu etmek.