ızgara yapmak, kebap pişirmek.
to broil a steak: pirzola pişirmek.
ateşte pişmek, fazla sıcağa maruz kalmak.
(sabırsızlıktan/sıkıntıdan) yanıp tutuşmak, kendi kendini (veya içi içini) yemek, içi içine sığmamak.
kavga, kargaşalık, mücadele, münakaşa, dalaş, arbede, gürültü.
a violent broil over who was at fault.
İsim
kavga/münakaşa etmek, gürültü/patırtı etmek, vuruşmak, dalaşmak, arbede çıkarmak.
İsim
dilimlenmiş biftek: pişirildikten sonra ince dilimlere kesilmiş biftek.