1. İsim kursak, (kuş, böcek vb.'nin) sindirim cihazı.
  2. İsim işkembe, hayvan midesi.
  3. İsim (bkz: rook ), (bkz: crow ).
hoşlanmamak, tahammül edememek, nefret etmek, tiksinmek, midesi(ni) bulan(dır)mak.
It stuck in my
craw: Ondan hoşlanmadım/tiksindim.
kızdırmak, sinirine dokunmak, canını sıkmak.
His fathers' praise of his brother stuck in Ali's craw:
Babasının kardeşini övmesi Alinin sinirine dokundu.