1. Geçişli Fiil düzensizleştirmek, âhenksizleştirmek, düzenini/âhengini bozmak, karıştırmak, altüst etmek.
    The chairman's
    plans were disconcerted by the late arrival of the speaker.
  2. Geçişli Fiil mahcup etmek, sinirlendirmek, endişe ve şüpheye düşürmek, telâşlandırmak, canını sıkmak, rahatını kaçırmak.

    The policeman was disconcerted at finding that he had arrested wrong man.
bozmak Fiil
birinin planlarını bozmak Fiil