1. geri çekilmek, ric'at etmek.
    The army forced the enemy to fall back.
rezervden yemeğe başlamak Fiil
rezervden yemeye başlamak Fiil
birşeyi eskisi gibi yapmaya başlamak Fiil
birşeyi tekrarlamak Fiil
birşeye geri dönmek Fiil
yardım ya da destek için birine veya bir şeye başvurmak Fiil
yalanlara sığınmak Fiil
birinden destek görmek Fiil
birinden destek almak Fiil
birinden yardım almak Fiil
birinin yardımına başvurmak Fiil
birşeyden yardım almak Fiil
birşeyin yardımına başvurmak Fiil
birşeyden destek almak Fiil
(a) başvurmak, medet ummak.
Doctors sometimes fall back on old cures. (b) imdadına koşmak/yetişmek,
(müşkül durumda) destek olmak, güvenmek.
We spent our wages but we had our bank account to fall back on.
ormana doğru çekilmek
bir şeye başvurmak Fiil
bir gün gerekir diye bir tarafa beş on kuruş koymak Fiil