hayalinin dizginlerini koyuvermek
Fiil
birinin merakını okşamak
Fiil
hoşlanmak, hoşuna gitmek.
birinin hoşuna gitmek
Fiil
birinin hoşuna gitmek
Fiil
halk tarafından tutulmak
Fiil
spor/sanat vb. seven kimse(ler), meraklı/düşkün (kimse).
dikkat çeken küçük ticari mal
züppe/cici bey, fiyakalı fakat yeteneksiz/değersiz genç.
İsim
mahir dalıcı.
fancy diving: mahir dalış.
İsim
karnaval elbisesi/kıyafeti.
fancy dress ball: maskeli balo, kıyafet balosu.
İsim
metres, düşük ahlâklı sevgili.
He has a fancy woman = fancy lady in London as well as a wife at home.
İsim
oynaş, sevgili, bir kadının âşığı.
İsim
kendini beğenmek, kendini bir şey zannetmek.
He fancies himself (as) the fastest swimmer. He fancies his French: Fransızcasını bir şey zannediyor/Fransızca biliyorum diye kurumlanıyor.
kendini iyi bir konuşmacı olarak görmek
Fiil
(US) güvencesiz menkul değerler
İsim
süsleyip püslemek.
fancy up an old dress with ruffles.
Geçişli Fiil
metres, düşük ahlâklı sevgili.
He has a fancy woman = fancy lady in London as well as a wife at home.
İsim
beğenmek, sevmek, hoşlanmak, gözü tutmak, meyletmek.
It took public's fancy: Halkın hoşuna gitti.
bir şeyden hoşlanmak
Fiil
halkın hoşuna gitmek
Fiil