fly in the face of …

karşı gelmek, meydan okumak, aldırmamak, tanımamak, hiçe saymak.
fly in the face of custom/convention.

fly in the face of facts: gerçeklere aldırmamak, gerçekleri inkâra kalkışmak.
fly in the face of providence: kadere karşı mücadele etmek.
(yasaları/töreleri) hiçe saymak, tanımamak, meydan okumak, kafa tutmak, (söz vb.) dinlememek, itaatsizlik etmek, karşı gelmek.