1. ayırmak, ayrı yerlere koymak, tecrit etmek, çevre ile bağlantısını/ulaşımını kesmek.
    Several villages
    in the East have been isolated by heavy snowfall.
  2. Tıp tecrit etmek, karantina altına almak, başkalarıyla temasını menetmek.
    When a person has an infectious
    disease, he is usually isolated.
  3. (bir maddeyi) arıtmak/tasfiye etmek, başka maddelerden ayırmak, saf olarak elde etmek.
    They have isolated
    the bacterium in its pure form.
  4. Elektrik-Elektronik yalıtmak, izole/tecrit etmek, yalıtkan madde ile kaplamak.
    to isolate a wire.
  5. yalnız, tek başına, herkesten ayrı/uzak (kimse).
    Standing there, isolate and still.
  6. arıtılmış, saf olarak elde edilmiş madde.
ayırmak Fiil
tecerrüt etmek Fiil