(dal, kol, bacak vb.) kesmek.
lop off a branch/a leg. We lopped off a big chunk of cheese.
(lüzumsuz diye) çıkarmak/kesmek/iptal etmek/kaldırmak.
Some train services have been lopped off this line: Bu hattan bazı tren servisleri kaldırıldı.
He had to lop off whole pages of the report.
kafa/kol vb.) kesmek, cellat etmek.
budanmış/kesilmiş dal, ağaç, vb.
dal-budak, odun, ağacı kereste yapılamayan kısmı.
sark(ıt)mak, gevşekçe aşağıya doğru salla(n)mak.
He lopped his arms at his sides in utter exhaustion.
sallanmak, yalpalamak, sallanarak/yalpalayarak gitmek.
zıplamak, sıçramak, kısa sıçrayışlar yapmak.
a rabbit lopping through the garden.