1. nadir, seyrek, az bulunur.
    Good fruit is scarce just now, and costs a lot.
  2. kıt, eksik, noksan, yetersiz.
  3. nadiren, pek seyrek.
  4. güçbela, zoraki.
    I could scarce beleive my eyes.
kıtlaşmak Fiil
tüymek, sıvışmak, birdenbire/habersiz gidivermek, ortadan kaybolmak, uzaklaşmak, uzak durmak, göze görünmemek.
ortadan yokolmak Fiil
ortadan kaybolmak Fiil
ender bulunan mallar İsim
kıt eşya
az bulunan kitap
kıt para (döviz piyasalarında , cari kurda talebinin arzını aştığı , uluslararası değeri yüksek para
kıt para
kıt para (döviz piyasalarında cari kurda talebinin arzı aştığı , uluslararası değeri yüksek para
kıt mallar İsim
nadir mallar İsim
talebi karşılamada yetersiz kalan mallar İsim
arzı
münhal kıtlığı
parası kıt olmak Fiil