Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
scarce
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
nadir, seyrek, az bulunur.
Good fruit is scarce just now, and costs a lot.
kıt, eksik, noksan, yetersiz.
nadiren, pek seyrek.
güçbela, zoraki.
I could scarce beleive my eyes.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
become scarce
kıtlaşmak
Verb
make oneself scarce
tüymek, sıvışmak, birdenbire/habersiz gidivermek, ortadan kaybolmak, uzaklaşmak, uzak durmak, göze görünmemek.
make yourself scarce
ortadan yokolmak
Verb
make yourself scarce
ortadan kaybolmak
Verb
stockpiler (of something scarce
stokçu
scarce articles
ender bulunan mallar
Noun
scarce articles
kıt eşya
scarce book
az bulunan kitap
scarce currency
kıt para (döviz piyasalarında , cari kurda talebinin arzını aştığı , uluslararası değeri yüksek para
scarce currency
kıt para
scarce currency
kıt para (döviz piyasalarında cari kurda talebinin arzı aştığı , uluslararası değeri yüksek para
scarce goods
kıt mallar
Noun
scarce goods
nadir mallar
Noun
scarce goods
talebi karşılamada yetersiz kalan mallar
Noun
scarce goods
arzı
scarce job
münhal kıtlığı
be scarce of money
parası kıt olmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.