sınavını güç bela kazanmak
Fiil
çocukları için dişinden tırnağından artırmak
Fiil
geçimi için eşek gibi çalışmak
Fiil
güç bela geçiminısağlamak
Fiil
güç bela geçimini sağlamak
Fiil
yalan söyleyerek başını belaya sokmak/beladan sıyrılmak.
birisiyle tanışmaya gayret etmek.
az para ile/iyi kötü geçinmek.
biriyle tanışmaya gayret etmek
Fiil
kazıyarak temizlemek/ayıklamak.
I scraped the skin off the vegetables.
bir konuşmacıyı tepinerek indirmek
Fiil
kazıyarak temizlemek/ayıklamak.
I scraped the skin off the vegetables.
son çareye başvurmak, son meteliğine kadar harcamak.
fiyasko vermek, gülünç düşmek, başarısızlığa uğramak.
Is he the best speaker they could get for the meeting? This time they've really scraped the bottom of the barrel! 13.
scrape through: güçbela atlatmak, yakayı zor kurtarmak.
scrape through an examination: sınavda güçbela geçmek.
(para) bir araya getirmek
Fiil
tatil için birkaç kuruş bir araya getirmek
Fiil
beş on kuruş toplamak
Fiil
(birisine) yaltaklanmak, kandilli temenna etmek, dalkavukluk yapmak.
She expects everyone to bow and scrape to her.
bowing and scraping: yaltakçılık, dalkavukluk, müdahane.