Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim deri, cilt, ten.
    dark/fair skin: esmer/beyaz ten.
    outer skin: dış deri.
    only/mere
    skin and bones: bir deri bir kemik, çok zayıf, iskelet gibi, kadidi çıkmış.
    next to one's skin: tenine.
  2. İsim hayvan derisi, post, pösteki.
    a beaver skin.
  3. İsim kabuk.
    orange/banana skin: portakal/muz kabuğu.
  4. İsim dış/üst tabaka, (uçak/gemi vb.) kaplama.
    a skin of thin ice on the lake. the aluminum skin of an airplane.
  5. İsim cidar.
    skin effect:
    elekt. cidar olayı.
  6. İsim tulum, tuluk, hayvan derisinden yapılmış kap.
  7. İsim can, hayat, varlık.
    to save one's skin: canını/postu kurtarmak.
    They betrayed their country
    to save their skin: Kendi canlarını kurtarmak için vatanlarına ihanet ettiler.
    come off with a whole skin: postu kurtarmak, sağ kurtulmak.
  8. İsim dolar, banknot.
  9. İsim davul, dümbelek.
  10. İsim cimri, hasis, tamahkâr.
  11. İsim dolandırıcı, dalavereci, sahtekâr.
  12. İsim cüzdan, kese.
  13. İsim at.
  14. Fiil (derisini) yüzmek, (kabuk vb.) soymak.
  15. Fiil sıyırmak.
  16. Fiil (derisi) sıyrılmak/soyulmak.
  17. Fiil deri ile kapla(n)mak/ört(ül)mek.
  18. Fiil para yolmak, soyup soğana çevirmek, dolandırmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

by the skin of one's teeth
kıtı kıtına, ucu ucuna, daradar, ancak, kıt kanaat, güçlükle.
He passed English by the skin of his teeth.
by the skin of one's teeth
kıl payı, kıtı kıtına, ancak, güçbela.
We had to run for the train, and caught it by the skin of our teeth.
by the skin of one's teeth
kıtı kıtına, ucu ucuna, ancak, güçbela, güçlükle, kıl payı.
escape by the skin of one's teeth: kıl payı kurtulmak.
change one's skin
tavır ve hareketini değiştirmek Fiil
creep into one's own skin
kabuğuna çekilmek Fiil
escape by the skin of one's teeth
paçasını zor kurtarmak Fiil
get under one's skin
(a) kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, canını sıkmak, damarına basmak, (b) etkilemek, duygulandırmak.
have (spots , treckles) break out on one's skin
dökmek Fiil
jump out of one's skin
korkudan sıçramak; aşırı derecede coşmak.
no skin off one's back

nose
argo ilgilendirmeyen, zararı dokunmayan, zararsız.
risk one's own skin
hayatını tehlikeye atmak Fiil
save one's skin
paçasını kurtarmak Fiil
to have skin in the game
eli taşın altında olmak Fiil, Deyim
to have skin in the game
bir işte menfaati olmak Fiil, Deyim
to have skin in the game
bir işin, girişimin sonucundan olumlu veya olumsuz etkilenecek olmak Fiil, Deyim
(snake) to cast off its skin
gömlek değiştirmek Fiil
be soaked to the skin
sırsıklam olmak Fiil
be soaked to the skin
iliğine kadar ıslanmak Fiil
bottom skin
kaporta
cheese encased in a skin
tulum peyniri
drenched to the skin
iliğine kadar ıslanmış
dry skin
kuru cilt İsim, Tıp
dry skin
cilt kuruluğu İsim, Tıp
form a skin
kabuklanmak Fiil
get drenched to the skin
iliklerine kadar ıslanmak Fiil
get off with a whole skin
paçasını kurtarmak Fiil
get under sb's skin
birine rahatsızlık kaynağı olmak Fiil
get wet to the skin
iliğine kadar ıslanmak Fiil
gold beater's skin
altın yaprakları ayırmaya mahsus kuru kursak.
have a thick skin
(tenkitlere, azarlanmaya vb.) aldırmamak, aldırış etmemek, vurdum duymaz olmak, kös dinlemek.
have a thin skin
(tenkit vb.'ye karşı) çok hassas/alıngan olmak.
hue of the skin
ten
I don't like to feel of wool against my skin
yünün tenime değmeksi hoşuma gitmiyor
irritating to the skin
ısırıcı
lion's skin
sahte kahramanlık
oil skin
ince muşamba
oily skin
yağlı cilt İsim, Tıp
rough skin
pürüzlü cilt
soak one to the skin
içine işlemek Fiil
strip someone to the skin
birini çırılçıplak soymak Fiil
the lion's skin
sahte kahramanlık.
The snake throws its skin
Yılan deri değiştirir.
to drench someone to the skin
ilik
under the skin
özünde, aslında, esasında, temelde. Zarf
wet to the skin
sırsıklam, iliklerine kadar ıslanmış.
skin a flint
sineğin yağını hesap etmek.
skin an animal
tulum çıkarmak Fiil
skin and bones
kadit
skin cancer
cilt kanseri İsim, Hastalıklar
skin care
cilt bakımı İsim, Tıp
skin color
ten rengi İsim
skin colour
ten rengi İsim
skin contact
cilde temas İsim, Tıp
skin diver
balık adam.
skin diving
aletli dalış.
skin down
ellerle tutunarak inmek.
skin drag
(sıvı ve gazlarda) yüzeysel sürtme.
skin dressing
dericilik
skin eruption
döküntü
skin flick
açık saçık/müstehcen film.
skin friction
(sıvı ve gazlarda) yüzeysel sürtme.
skin friction
çevre sürtünmesi, yüzey sürtünmesi İsim, Mekanik
skin game
hileli kumar oyunu, hileli, iş, dolandırıcılık.
skin graft
başkasına aşılanan deri.
skin grafting
deri aşılama.
skin lesion
cilt lezyonu İsim, Tıp
skin lesion
deri lezyonu İsim, Tıp
skin of sacrificed animals
kurban derisi İsim, Din ve İnanç
skin one alive
(a) insafsızca parasını yolmak, soyup soğana çevirmek, (b) azarlamak.
skin out
-den kaçivermek.
skin planning
dermabrasion.
skin something off
sıyırmak Fiil
skin test
deri üzerinde duyarca denemesi/alerji testi.
skin the cat
(a) işi becermek, (b) (spor) elleriyle demir çubuğa asılıp bedenini kolları arasından geçirmek.
skin through
güçlükle/zar zor geçmek.
skin tone
ten rengi İsim
skin up
yalnızca ellerle tırmanmak.
animal skin used as a casing
tulum
be only skin and bone
bir deri bir kemik olmak Fiil
galvanic skin response
reklamlara karşı tepkileri ölçülen kişinin psikolojik bir dürtü karşısında (örneğin korku , tahrik olma)
ortaya koyduğu psikolojik tepki
have someone skin (an animal
soydurmak Fiil
premature skin aging
cildin erken yaşlanması İsim, Tıp
turn into skin and bones
kadidi çıkmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.