soak

iyice ıslatma(k)/ıslanma(k), sırsıklam etme(k)/olma(k), işba haline getirme(k)/gelme(k).
madeni dövmek için kızdırmak.
çok içki içmek.
kazıklamak.
ayyaş.

pirinç :: ıslatmak Fiil, Gıda ve Mutfak

(zihnine vb.) girmek.
The lesson didn't soak in: Ders kafasına girmedi.

(sıvı) içine işlemek, içine/dışına geçmek/nüfuz etmek.

işlemek Fiil

birini kandırmaya çalışmak Fiil

içine işlemek Fiil

iyice ıslatarak çıkarmak.

birinden fazla para sızdırmak Fiil

birşeyi suyla çıkarmak Fiil

birşeyi ıslatarak çıkarmak Fiil

(US) zenginden zorla vergi almak Fiil

içine emmek/çekmek, soğurmak.

vergi kayıplarını telafi etmek Fiil

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

İngilizce-Türkçe