1. spor.
    sports: atletik sporlar. (avcılık, balıkçılık vb. ne
    field sports , futbol vb. ne

    games denir).
    aquatic sports: su sporları.
    have good sport: (avda) işi iyi gitmek.
    sports car: spor araba.
  2. eğlence, oyun.
  3. istihza, alay, şaka.
    in sport: şaka yollu, şaka olsun diye.
    to say something in sport.
  4. eğlence konusu, alay mevzuu.
    to make sport of someone.: birisini alaya almak.
  5. oyuncak.
    be the sport of fortune/ of cicumstances/ of every wind: kaderin oyuncağı olmak.
  6. sportmen/iyi kimse, kafa dengi, arkadaş.
    be a sport: oyuna vb. arkadaş hatırı için katılmak, hatır kırmamak.
  7. kumarbaz.
  8. değşinme, değşinen hayvan/bitki.
  9. gösterişçi, gösterişi seven kimse.
  10. aşk oyunu.
  11. oynamak, eğlenmek.
  12. spor yapmak.
  13. alay etmek, eğlenmek.
  14. takılmak, şaka etmek.
  15. Botanik değişinmek, istihaleye uğramak.
  16. gösteriş yapmak, fiyaka satmak.
Spor kulüplerinin faaliyetleri (NACE kodu: 93.12) İsim, Sanayi ve Zanaatler
bütün madalya ve nişanlarını taşımak Fiil
rahatsız edilmemek için kapıyı kapamak.
kanlı spor: avcılık, boğa güreşi gibi kan dökücü spor. İsim
spor düşkünü
üniversiteler arası spor karşılaşması
özel spor haberleri bülteni hazırlamak Fiil
(Br) Spor Bakanı
spor bakanı
milli spor İsim, Spor
takım sporu İsim, Spor
birine eşek şakası yapmak Fiil
spor giysi
kaderin oyuncağı
tezyif etmek Fiil
alaya almak Fiil