İngilizce - Türkçe Sözlük | İngilizce

(borsada fiyatlar) düşük seviyesini sürdürmek

to continue to rule low Fiil

(borsada fiyatlar) yüksek seviyesini sürdürmek

to continue to rule high Fiil

(fiyatlar) düşük düzeyini sürdürmek

to rule easier Fiil

(fiyatlar) yüksekliğini sürdürmek

to rule high Fiil

(savaş , mücadele , tartışma) sürdürmek

to wage Fiil

babasının mesleğini sürdürmek

to follow one's father's profession Fiil

başlanmış bir işi sürdürmek

to keep the ball rolling Fiil

başlatılan bir şeyi sürdürmek

to keep the ball rolling Fiil

bir alışkanlığı sürdürmek

to support a habit Fiil

bir alışkanlığı sürdürmek için para bulmak

to support a habit Fiil

bir davayı sürdürmek

to maintain a suit Fiil

bir dostluğu sürdürmek

to maintain a friendship Fiil

bir etkinliği sürdürmek

to ply Fiil

bir geleneği sürdürmek

to carry on a tradition Fiil

bir hesabı işler halde sürdürmek

ac an account Fiil

bir hesabı sürdürmek

to maintenance of an account Fiil

bir konuda kararlılığını sürdürmek

to stand pat on something Fiil

bir konuşmayı saatlerce sürdürmek

to sustain a conversation for hours Fiil

bir konuşmayı sürdürmek

to carry on a conversation Fiil

bir memleket ile diplomatik ilişkileri sürdürmek

to maintain diplomatic relation with a country Fiil

bir memleketle siyasal ilişkilerini sürdürmek

to maintain diplomatic relations with a country Fiil

bir ortaklığı sürdürmek

to carry on a partnership Fiil

bir patent hakkını sürdürmek

to maintain a patent Fiil

bir patent hakkını sürdürmek

to keep a patent alive Fiil

bir sigorta poliçesinin geçerliğini sürdürmek

to keep a policy alive Fiil

bir siparişi sürdürmek

to maintain order Fiil

bir sözleşmeyi sürdürmek

to revive an agreement Fiil

bir sözleşmeyi sürdürmek

to keep a contract alive Fiil

birine cehennem hayatı sürdürmek

to lead someone a dog's life Fiil

biriyle ilişkilerini sürdürmek

to continue relations with sb Fiil

biriyle ilişkisini sürdürmek

to maintain relation with sb Fiil

biriyle iş ilişkilerini sürdürmek

to maintain business relation with sb Fiil

biriyle iş ilişkilerini sürdürmek

to maintain business relations with sb Fiil

biriyle iyi ilişkileri sürdürmek

to hold terms with sb Fiil

biriyle münakaşayı sürdürmek

to carry on controversy with sb Fiil

birşeyi kararlılıkla sürdürmek

to stick at something Fiil

birşeyi sürdürmek

to proceed with something Fiil

birşeyi sürdürmek

to move something along Fiil

birşeyi sürdürmek

to bear with something Fiil

birşeyi sürdürmek

to see something out Fiil

birşeyi sürdürmek

to stick with something Fiil

birşeyi yapmayı sürdürmek

to bear with something Fiil

birşeyi yapmayı sürdürmek

to keep at something Fiil

birşeyle varlığını sürdürmek

to exist on something Fiil

çalışmayı sürdürmek

to stay on Fiil

davayı sürdürmek

to maintain a suit Fiil

dostane ilişkiler sürdürmek

to maintain friendly relations Fiil

dostça ilişkileri sürdürmek

to sustain friendly relations Fiil

fiyatları sürdürmek

to hold back on fass Fiil

fiyatları sürdürmek

to hold back on prices Fiil

gayretle sürdürmek

to go along Fiil

geçerliliğini sürdürmek

to stand Fiil

halk arasındaki şöhretini sürdürmek

to nurse one's public Fiil

hayatını sürdürmek

to keep the pot boiling Fiil

iç barışı sürdürmek

to maintain internal peace Fiil

içinde bulunduğu durumu sürdürmek

to stay Fiil

iddiasını sürdürmek

to hold one's own Fiil

iflas muamelelerini sürdürmek

to carry on the bankrupt's business Fiil

ilişki sürdürmek

(to) sustain a relationship Fiil

kaldığı yerden sürdürmek

to resume Fiil

kalkınmayı sürdürmek

to sustain development Fiil

kampanyayı sürdürmek

to make a campaign Fiil

kanuni takibat sürdürmek

to carry on legal proceedings Fiil

kanuni takibatı sürdürmek

to carry on legal proceedings Fiil

karantinayı sürdürmek

to ride out quarantine Fiil

kararlılığını sürdürmek

to stand firm Fiil

kararlılığını sürdürmek

to stand pat Fiil

kazanılma olasılığı olmayan bir savaşı sürdürmek

to fight a losing battle Fiil

konuşmayı saatlerce sürdürmek

to sustain a conversation for hours Fiil

konuşmayı sürdürmek

to keep the ball rolling Fiil

konuşmayı sürdürmek

to carry on a conversation Fiil

mali sorumluluk sigortasını sürdürmek

to carry a public liability motor insurance Fiil

mektuplaşmayı sürdürmek

to keep up a correspondence Fiil

mevcudiyetini sürdürmek

to remain in existence Fiil

muhalefeti sürdürmek

to uphold opposition Fiil

mücadeleyi sürdürmek

to struggle along Fiil

mücadeleyi sürdürmek

to struggle on Fiil

müteveffanın işini sürdürmek

to continue a deceased's business Fiil

ortaklığı sürdürmek

to carry on partnership Fiil

oturumu uzun sürdürmek

to have a long session Fiil

ölenin işlerini sürdürmek

to continue a deceased's business Fiil

patent hakkını sürdürmek

to keep a patent alive Fiil

savaşı sürdürmek

to maintain a war Fiil

savaşı sürdürmek

to wage war Fiil

sözleşmeyi sürdürmek

to keep a contract alive Fiil

sürdürmek

to have someone plow (a field Fiil

sürdürmek

to pick up Fiil

sürdürmek

to continue Fiil

sürdürmek

to carry on with sth Fiil

to carry on Fiil

to sustain Fiil

to stick it out Fiil

to further Fiil

to move along Fiil

to resume Fiil

to pursue Fiil

to perpetuate Fiil

to prolong Fiil

to assimilate Fiil

to maintain Fiil

to stick Fiil

to progress Fiil

to renew Fiil

to keep Fiil

to keep up a discussion Fiil

teslimatı sürdürmek

to maintain the deliveries Fiil

vadesi dolmuş bir patent hakkını sürdürmek

to revive an expired patent Fiil

to remain Fiil

to live Fiil

to survive Fiil

to exist Fiil

yararlı olduğu sürece biriyle temasta olmayı sürdürmek

to string along with sb Fiil

yazışmayı sürdürmek

to carry on a correspondence Fiil

yazışmayı sürdürmek

to maintain a correspondence Fiil

surdurmek

Terimler/Kalıplar

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler