sword

draw one's sword

kılıç çekmek Fiil

draw one's sword against sb

birine kılıç çekmek Fiil

draw one's sword against someone to draw sb's attention to sth

birine kılıç çekmek birinin dikkatini bir şeye çekmek Fiil

unsheathe one's sword

kılıcını kınından çıkarmak Fiil

at the point of the sword

kılıç tehdidi ile

dress sword

resmî elbise ile takılan kılıç.

fall on your sword

suçu üstlenerek istifa etmek Fiil

fall on your sword

suçu yüklenmek Fiil

fire and sword

(savaşta) yakıp yıkma, kılıçtan geçirme, katliam.

gird oneself with a sword

kılıç kuşanmak Fiil

put a country to fire and sword

bir memleketi kırıp geçirmek Fiil

put to the sword

kılıçtan geçirmek.

put up the sword

kılıcını kınına koymak, savaşa son vermek.

small sword

eskrimde kullanılan ufak kılıç.

sword arm/-hand

sağ kol/el.

sword bayonet

süngü.

sword belt

kılıç kayışı.

sword blade

kılıç namlusu.

sword dance

kılıç oyunu,
sword dancer: kılıç oyuncusu

sword fern

kılıç yapraklı eğrelti otu
(Nephrolepis exaltata).

sword grass

kılıç otu, yaprakları kılıç gibi sivri birkaç çeşit ot.

sword knot

kılıç kurdelesi, süs vb. için kılıcın kabzasına bağlanan kurdele.

sword lily

gladiolus

sword of damocles

Demokles'in kılıcı

sword of Democles

Demoklesin kılıcı, sürekli tehdit, her an mevcut olan tehlike.

sword of State

hükümdarlık kılıcı.

with his sword drawn

yalınkılıç