para ile işini yürütmek.
çarkların birbirine geçmesi
ihtiyar ve fakirlere dağıtılan yemek.
kolaylık göstermek, işi kolaylaştırmak.
işlerini kolaylaştırmak Fiil
işleri kolaylaştırmak.
kolayca, rahatlıkla, tereyağınddan kıl çeker gibi.
otomobil ile (gönderilen vb.)
meals on the wheels.
hayatın çarkları İsim
hükümetin çarkları İsim
sonucu değiştirebilecek etken, yan etki.
There are wheels within wheels: İşin içinde iş var.