Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(hava ile ilgili olarak) yoğun olmayan
rare
aşırı yoğun faaliyet
hyperdrive
banka ve finans kuruluşlarının yoğun olarak bulunduğu semt
financial district
bir konu hakkında yoğun inceleme yapmak
to make an intensive study of a subject Fiil
çisenti şeklinde yoğun sis
drizzling fog
çocuk yoğun bakım
pediatric intensive care unit İsim, Tıp
çocuk yoğun bakım
pediatric ICU İsim, Tıp
çocuk yoğun bakım ünitesi
pediatric intensive care unit İsim, Tıp
çocuk yoğun bakım ünitesi
pediatric ICU İsim, Tıp
çok yoğun olmak
to be all go Fiil
deniz yüzeyinde yoğun sis
fog bank
evrenin yoğun bir maddenin patlaması sonucu oluştuğu kuramı
big bang theory
gece kulüplerinin yoğun olduğu alan
clubland
ilerlemek için yoğun çaba harcamak
to struggle Fiil
iş açısından en çok akşamları yoğun olmak
to have its peak hours in the evening Fiil
iş çıkış saatinde koşuşmanın en yoğun olduğu zaman
rush hour peak
işin yoğun dönemi
busy period
işin yoğun olduğu gün
busy day
işlerin en çok yoğun olduğu zaman
peak season
işlerin en yoğun olduğu dönem
peak year
işlerin yoğun olmadığı dönemler
off peak- periods İsim
işletmelerin yoğun olması
business concentration
mevsimin işlerinin en çok yoğun olduğu zamanlardaki sorunları ele almak
to handle the seasonal peak problems Fiil
nüfusun yoğun olduğu bölge
congested area
olanakların en yoğun kullanıldığı günün
peak use period
pediatrik yoğun bakım
pediatric intensive care unit İsim, Tıp
pediatrik yoğun bakım
pediatric ICU İsim, Tıp
pediatrik yoğun bakım ünitesi
pediatric intensive care unit İsim, Tıp
pediatrik yoğun bakım ünitesi
pediatric ICU İsim, Tıp
satışların yoğun olduğu mevsimde yüksek fiyat istemek
to stick it on during the busy season Fiil
sermaye yoğun
capital intensive
sermaye yoğun endüstri
capital intensive industry
sermaye yoğun işletme
high-cost plant
sermaye yoğun sanayi
highly geared industry
sermaye yoğun sanayi I
highly geared industry
sermaye yoğun teknoloji
capital intensive technology
şehir nüfusunun yoğun olduğu yerler
the large urban concentrations İsim
şehirde nüfusun yoğun olduğu alanlar
built-up areas İsim
ticarethanelerin yoğun olarak bulunduğu cadde
commercial street
trafiğin en yoğun olduğu zaman
peak traffic
trafiğin yoğun olduğu bölge
high- density area
trafiğin yoğun olduğu saatler
peak hours of traffic İsim
trafiğin yoğun olduğu saatler
busy hours İsim
trafiğin yoğun olduğu yollar
arteries of traffic İsim
turist trafiğinin en yoğun olduğu dönem
peak season
yenidoğan yoğun bakım ünitesi
neonatal intensive care unit (NICU) İsim, Tıp
yoğun
solid
yoğun
murky
yoğun
dense
yoğun
intensive
yoğun
intense
yoğun
bustling Sıfat
yoğun
strong Sıfat
yoğun
consistent
yoğun
hectic Sıfat
yoğun
done
yoğun
thick
yoğun
compact
yoğun
soupy
yoğun
turbid
yoğun
extended
yoğun
high-pitched
yoğun
immersive Sıfat
yoğun (konsantre) biçimde
in tabloid form
yoğun bakım
intensive care İsim, Tıp
yoğun bakım
intensive care İsim, Tıp
yoğun bakım doktoru
intensive care physician İsim, Tıp
yoğun bakım hastası
intensive care patient İsim, Tıp
yoğun bakım uzmanı
intensivist İsim, İstihdam
yoğun bakım uzmanı
intensivist İsim, Tıp
yoğun bakım ünitesi
intensive care unit İsim, Tıp
yoğun bakım ünitesi
intensive care unit (ICU) İsim, Tıp
yoğun bakım yatağı
intensive care bed İsim, Tıp
yoğun biçimde
vehemently Zarf
yoğun biçimde
immensely Zarf
yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası başlatmak
to pr pr Fiil
yoğun bir sis içinde araba sürmek
to drive through a misty thickness Fiil
yoğun bir şekilde
acutely Zarf
yoğun bir şekilde
vehemently Zarf
yoğun bir şekilde
actively Zarf
yoğun bir şekilde
keenly Zarf
yoğun bir şekilde
intensely Zarf
yoğun bir şekilde
intensively Zarf
yoğun bir şekilde hazırlanmış müzakereler
cut and dried negotiations İsim
yoğun bombardıman
carpet bombing
yoğun çaba dönemi
slog
yoğun çabalar
intensive efforts İsim
yoğun çalışma
intense study
yoğun dikkat
concentration İsim
yoğun disk
compact disc Bilgi Teknolojileri
yoğun duman
dense smoke
yoğun ekim
intensive cultivation of land
yoğun ekonomi
intensive economy
yoğun faaliyetle geçen hayat
strenuous life
yoğun faaliyetler
active presence İsim
yoğun güvenlik önlemleri
strict security measures İsim
yoğun istek üzerine
by popular demand Zarf
yoğun kar yağışından dolayı mahsur kalmak
to snow in Fiil
yoğun kurs
cram course
yoğun kurs
cramming course
yoğun madde fiziği
condensed matter physics İsim, Mühendislik
yoğun mülakat
intensive interview
yoğun nüfus
dense population
yoğun nüfuslu
populous Sıfat
yoğun nüfuslu
densely populated
yoğun nüfuslu bölge
densely populated region
yoğun nüfuslu kent
densely populated city
yoğun nüfuslu olmak
to densely peopled Fiil
yoğun olarak
intensively Zarf
yoğun olarak
densely Zarf
yoğun propaganda
intensive propaganda
yoğun reklam
intensive advertising
yoğun sarı sis
peasouper
yoğun sermayeli teşebbüs
high-cost enterprise
yoğun sezon
peak season
yoğun sis
dense fog
yoğun sis
soup
yoğun şekilde
densely Zarf
yoğun tarım
high farming
yoğun tarım
intensive agriculture İsim, Antropoloji
yoğun tarım yöntemleri
intensive methods of agriculture İsim
yoğun trafik
heavy traffic
yoğun trafik
peak- hour traffic
yoğun ve yapışkan
viscous Sıfat
yoğun ve yorucu bir yaşam sürmek
to lead a strenuous life Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

yoğun
Hacmine oranla ... çok olan