Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Din ve İnanç gazve
  2. muharebe, meydan muharebesi.
    to fight a battle = to give a battle: muharebe etmek, savaşmak.
    to
    win a battle: muharebeyi kazanmak.
    He was wounded/killed in a battle: Muharebede yaralandı/öldü.
    offer battle: meydan okumak, muharebeye davet etmek.
    pitched battle: şiddetli muharebe.
  3. mücadele, kavga.
    to fight someone's battles: mücadelede birisinin tarafını tutmak/birsini desteklemek.
  4. savaş, çarpışma, vuruşma.
    join the battle: savaşa katılmak.
    to join battle with someone:
    birisiyle bir safta çarpışmak.
    That's half the battle: Savaşın yarısını kazandık sayılır.
    drawn battle: galip ve mağlûp belli olmadan sonuçlanan savaş.
  5. (bkz: battalion ).
  6. çarpışmak, muharebe etmek, muharebeye girişmek.
  7. mücadele etmek.
    to battle for freedom.
  8. kavga etmek, (şahıs) dövüşmek, (ordu) savaşmak.
    They battled away for a long time: Uzun zaman dövüştüler/savaştılar.
  9. güçlükleri/engelleri yenerek zorla bir sonuca/gayeye ulaşmak.
    He battles his way to the top of his
    profession: Engelleri yenerek mesleğinin zirvesine ulaştı.
  10. utku, zafer, başarı.
    In life the battle is not always to the strong, but often to the person who works
    hardest: Hayatta çok defa kuvvetli olan değil, çok çalışan zafere ulaşır.
  11. (bir binaya/duvara) mazgal yapmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

battlefield
harp meydanı İsim, Askerlik
battlefield
savaş alanı İsim, Askerlik
battlefield
muharebe alanı İsim, Askerlik
battlefield
mareke İsim, Askerlik
fight one's own battle
kendi kavgasını etmek Fiil
fight one's own battle
kendi başına savaşmak Fiil
air battle
hava savaşı
bunker down for a long battle
uzun bir savaşa hazırlanmak Fiil
confusion of battle
göğüs göğüse vuruşma
decide a battle
bir muharebenin sonucunu tayin etmek Fiil
decisive battle
savaşın sonunu belirleyecek muharebe
die in battle
savaşta ölmek Fiil
die in the battle
savaşta ölmek Fiil
do battle
uğraşmak, çabalamak, mücadele etmek.
drawn battle
berabere biten savaş
economic battle
ekonomik mücadele
election battle
seçim savaşı
export battle
ihracat savaşı
fight a battle
muharebe etmek Fiil
fight a loosing battle
kaybedilmiş bir dava için mücadele etmek Fiil
fight a losing battle
kazanılma olasılığı olmayan bir savaşı sürdürmek Fiil
fight sb's battle
birinin kavgasını etmek Fiil
gain the battle
muharebeyi kazanmak Fiil
give battle
muharebe etmek.
give/do battle
vuruşmak, mücadele/kavga etmek, savaşmak.
He was ready to do battle for his beliefs: İnançları uğrunda mücadeleye hazırdı.
half the battle
işin en zor kısmı İsim
join battle
muharebeye katılmak Fiil
legal battle
hukuki ihtilâf
line of battle
muharabe hattı
line of battle
muharebe hattı
liquidity battle
likidite kavgası İsim
losing battle
kaybedilmiş dövüş
mock battle
taklit muharebe
naval battle
deniz muharebesi İsim
order of battle
muharebe düzeni
pitched battle
meydan muharebesi/savaşı.
pitchfork troops into battle
birlikleri saldırıya geçirtmek Fiil
pocketbook battle
kese kavgası İsim
preparation of troops for battle
kıtaları muharebeye hazırlama
red battle
kanlı muharebe
run into battle
kavgaya girişmek Fiil
running battle
devam eden mücadele
sham battle
askeri manevra
sky battle
hava muharebesi İsim
street battle
sokak muharebesi İsim
tariff battle
gümrük savaşı
tax battle
vergi mücadelesi
troops seasoned by battle
dövüşmeye alışık askerler İsim
tumult of battle
savaş gürültüsü
win the battle
muharebeyi kazanmak Fiil
battle against inflation
enflasyon ile mücadele etmek Fiil
battle area
savaş alanı
battle array
muharebe nizamı, savaş düzeni. İsim
battle axe
balta
battle casualty
muharebe zaiyatı
battle casualty
muharebe zayiatı
battle clasp
iğneli küçük nişan şeridi
battle clothes
savaş giysisi
battle cruiser
muharebe kruvazörü, ağır kruvazör. İsim
battle cry
savaş parolası. İsim
battle cry
herhangi bir kampanyada kullanılan ilkesöz/simgesöz/slogan. İsim
battle dress
savaş giysisi
battle fatigue
savaş yılgınlığı: savaşan askerlerde görülen ve tehlikeli bölgelerde görev yapmalarını imkânsızlaştıran
ruh ve sinir hastalığı. shell shock
İsim
battle fatigue
savaş yılgınlığı: savaş sıkıntılarının sebep olduğu akıl-sinir hastalığı.
battle fatique
savaştan arta kalan ruhsal çöküntü
battle field
savaş alanı
battle field
savaş meydanı
battle fleet
savaş filosu İsim
battle formation
muharebe düzeni
battle group
muharebe grubu: tümenden küçük piyade veya hava indirme birliği. İsim
battle honor
sancak nişanı
battle inflation
enflasyon ile mücadele etmek Fiil
battle injury
düşman ateşinden alınan yara
battle line
savaş/muharebe hattı. İsim
battle map
muharebenin cereyan ettiği alanı gösteren harita
Battle of al-Qâdisiyah
Kadisiye Savaşı İsim
Battle of Badr
Bedir Savaşı Özel Isim, Tarih
Battle of Chaldiran
Çaldıran Savaşı Özel Isim, Tarih
battle of life
hayat mücadelesi
battle of life
yaşam savaşı
Battle of Manzikert
Malazgirt Savaşı Özel Isim, Tarih
Battle of Ridaniya
Ridaniye Savaşı Özel Isim, Tarih
Battle of Siffin
Sıffin Savaşı Özel Isim, Tarih
battle of words
ağız dalaşı
battle of words
ağız kavgası İsim
battle of words
söz düellosu İsim
battle order
muharebe düzeni
battle order
savaş düzeni
battle plane
savaş uçağı
battle position
savunma odak noktası İsim
battle royal
ikiden fazla muharip arasındaki savaş. İsim
battle royal
hararetli/kavgalı münakaşa/tartışma.
After a while the discussion turned into a battle royal:
Biraz sonra münakaşa kızıştı/kavgaya döndü.
İsim
battle ship
zırhlı
battle ship
zırhlı savaş gemisi
battle star
savaşa katılanların taktığı bronz yıldız. İsim
battle star
beş bronz yıldıza eşdeğer olan gümüş yıldız. İsim
battle station
savaş yeri/durumu. İsim
battle wagon
battleship
battle zone
muharebe bölgesi
be always in the forefront of the battle for voting rights
oy hakkı için daima ön planda olmak Fiil
election battle cry
seçim sloganı
fight out the battle to the end
sonuna kadar savaşmak Fiil
main battle tank
ana muharebe tankı İsim, Askerlik
old battle axe
davranışları amirane kadın
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.