[beer]

bira.
draught beer: fıçı birası. Noun
şerbet: bitki kökleri, şeker, pekmez veya maya ile hazırlanmış alkollü/alkolsüz içki.
root beer, ginger beer . Noun
(içkili/içkisiz) eğlence, zevku safa.
bira şişesi
bira mahzeni
bira soğutucu
bira sifonu/tulumbası.
açık birahane, açık hava meyhanesi.
bira bardağı
bar, kabare.
birahane
bira bardağı altlığı
cep harçlığı, özellikle erkeklerin kendi zevkleri için ayırdıkları para.
kulplu bira bardağı
bira sifonu/tulumbası.
bira vergisi
huş birası: huş ağacı kabuğundan yapılmış karbonatlı bir içki.
sert/siyah bira. Noun
şişe bira
kutu bira Noun, Food-Kitchen
teneke bira
pireyi deve yapmak Verb
bira tüketimi
duble bira
fıçı birası
çekme bira
fıçı birası
gazı kaçmış bira Noun, Food-Kitchen
zencefilli bira.
alkol içeriği yüksek olan bira
basınçlı metal fıçı birası
lager ile ayni anlama gelir. köpüklü bira: karbonatlı, hafif, 6 hafta ilâ 6 ay bekletilmiş bira.
Hayat hep eğlenceden ibaret değildir.
açık (sarı) bira
Bira imalatı (NACE kodu: 11.05) Noun, Trades-Professions
hafif bira (%0.5'ten daha az alkollü). Noun
alkolsüz bira Noun, Food-Kitchen
meyankökü şerbeti/gazozu/birası. Noun
önemsiz (şey/kimse).
He thinks he's really wonderful, but he's rather small beer: Kendini dev
aynasında görüyor ama, aslında önemsiz bir kişidir.
think no small beer of oneself: alçak dağları ben yarattım sanmak.
hafif bira. Noun
önemsiz şey/iş/kimse. Noun
reçine şarabı.
birine bir bardak bira ısmarlamak Verb
dinlendirilmiş bira
(Br) hafif bira